Aradığımız yer. Taştan yapılmış şehir. Aynı Habeş'in söylediği gibi. | Open Subtitles | وجهتنا، مدينة مصنوعة من الحجارة كما قال الحبشي بالضبط |
Belki Habeş'in yaptığı gibi annem de öyle bir yol bulmuştur. | Open Subtitles | ربما وجد الحبشي وأمي واحدًا منهم |
Durdur şu Habeş maymununu. | Open Subtitles | قم بإحباط هذا الحبشي |
Habeşli Solomon Ogbai sana yerini söyledi mi? | Open Subtitles | (سليمان أوقباي),الحبشي, هل أبلغك بمكانه؟ |
Habeşli Solomon Ogbai sana yerini söyledi mi? | Open Subtitles | (سليمان أوقباي),الحبشي, هل أبلغك بمكانه؟ |
Hala yaşıyorken Habeşî'yi kurtar. | Open Subtitles | انقذ الحبشي و هو لا يزال يتنفس. |
Bunlar, Habeşî'nin kendi derisinden oyularak yapılmış, dışarıdaki kulelerin betimlemeleri. | Open Subtitles | هذههيأشكالالأبراجخارج نافذتي... منحوتة بلحم "الحبشي...". |
Habeşli basit diplomasiyle, hatta fidye ile bile serbest bırakılamaz. | Open Subtitles | و "الحبشي" لا يمكن تحريره بدبلوماسية بسيطة أو حتى بدفع فدية. |
Onlara hizmet edecek kadar düştüğü için Habeşli ile epey vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | قللت من شأني لأخدمهم أخذت وقتي مع "الحبشي". |
- Habeş ile annem. Annen mi? | Open Subtitles | الحبشي وأمي - أمك؟ |
- Habeş. | Open Subtitles | الحبشي |
Habeş derisi. | Open Subtitles | -خريطة الحبشي |
- Adı Solomon Ogbai. Ona Habeşli deriz. | Open Subtitles | ندعوه بـ"الحبشي". |
Habeşî'nin kendisi bir şekilde bana gösterdi diyebiliriz. | Open Subtitles | "الحبشي" أشار به لي في الطريق. |
Burası Habeşli ile ilk karşılaştığımız yer. | Open Subtitles | هنا حيث إلتقيت أنا و "الحبشي" أول مرة. |