Bana bir gün ver, ancak gittiğimi bu Oda dışındaki kimse bilmesin. | Open Subtitles | أمنحني يوماً ولكن, يجب أن لايعرف أحد خارج هذه الحجره هذا الشأن |
Sizce sadece bir gece için bir Oda bulabilir miyim? | Open Subtitles | هل ترجحين لي استئجار الحجره لليلة واحده؟ |
Bunu kanıtlamamın yolu yok, ama dün gece bu odayı terk etmedim. | Open Subtitles | لا توجد لدى طريقه لاثبات ذلك لكنى لم اغادر الحجره ليله امس |
O, İspanyol'la odaya girdiğinde, dolapta saklanıyordu. | Open Subtitles | كان يختبىء في الحجره عندما .ذهبت إليها مع الأسباني |
İşte bu odada işte bu yatakta güzel bir kadına bakıcılık yapmıştım. | Open Subtitles | فى هذه الحجره بالذات. فىهذاالسرير. قمتبتمريضشابهجميله. |
Gözlem katından direkt tıbbî bölüme giden 30 metrelik bir giriş noktası var. | Open Subtitles | هناك نقطة مرور واحده لمسافة 100 قدم من سطح المراقبه الى الحجره الطبيه |
Yatak odasına gidip elbisesini değiştirdi ve bir not bıraktı. | Open Subtitles | لقد اختفت فى الحجره لتبدل ملابسها لتترك ملحوظه صغيره |
Farz edelim ki ben, o Oda'ya girdim Ve Tanrı'nın terk ettiği kasabamıza gerçek bir dahi olarak döndüm. | Open Subtitles | دعنا نتخيل إنى دخلت الحجره ورجعت منها إلى بلدتنا المنبوذه . عبقرى |
Kimsenin Oda'ya ihtiyacı yok. Ve bütün çabalarım boşa gitti. | Open Subtitles | . لا أحد يحتاج الحجره . وكل مجهوداتى اصبحت بلا جدوى |
Catherine Tramell'ın hazırlık sınıfından Oda arkadaşıymış. | Open Subtitles | رفيقة الحجره لكاثرين ترامل فى السنه الأولى |
Ama onu bir şekle sokabilirim, değiştirebilirim, şu Oda kadar gerçek yapabilirim. | Open Subtitles | لكنني يمكني تشكيلها كما اشاء يمكنني ان احركها و اجعلها واقع كتلك الحجره |
Oda arkadaşıma aitti, benim için anlamı büyüktü. | Open Subtitles | انه ينتمي إلى زميلتي في الحجره انه يعني الكثير بالنسبه لي |
Hayır. Doğru Oda. İçeri gir. | Open Subtitles | أنت فى الحجره الصحيحه تفضل للداخل |
O odayı zaten temizleyecektik, öyle değil mi? | Open Subtitles | كنا على وشك أن ننظف تلك الحجره أليس كذلك؟ |
odayı karartacağım. | Open Subtitles | سأجعل الحجره مظلمه |
- Kaçmış! - odayı ara. | Open Subtitles | لقد أختفى فتشوا الحجره |
Beni nasıl kaçırdığını, odaya kilitlediğini ve bana saldırdıktan sonra da benden kurtulmaya çalıştığını. | Open Subtitles | حبستنى في الحجره وبعد مهاجمتى تحاول. التخلص مني |
Eşiniz onunla konuşmuş ve ona piskoposun kendilerini bir odaya kilitleyip aç susuz bıraktığınızı söylemiş. | Open Subtitles | وتحدثت له وأخبرته أن زوجها حبسهم فى الحجره بدون أكل وشرب لمدة 5 أيام |
Tamam bak simdi soyle yapalim sen beni kucuk bir odaya gotur, musterilerden uzak yukarda bir odaya ben once su bombalari orda ayarlayim sonra gelirim gerisini hallederim | Open Subtitles | دعنى أؤدى وظيفتى خذنى الى ذلك المكان ,الحجره الصغيره أو المكتب أو أى شئ أى مكان بالأعلى بعيدا عن الزبائن |
15 yıl önce 2 küçük kız bu odada yaşamış. | Open Subtitles | من 15 عام كان سكن هذه الحجره بنتان صغيرتان |
Tamam, sarı kablolar seni tıbbî bölüme çıkaracak. | Open Subtitles | حسناً الكيبل الاصفر سسوف يقودكِ الى الحجره الطبيه |
Şimdi hepimiz biliyoruz, Niye adamı suçlu bulup gaz odasına göndermiyoruz çünkü olacağını bildiğimiz şey bu? | Open Subtitles | والان طالما نعرف هذا جميعا لماذا لا نجد هذا الرجل مذنب ونلقى به فى الحجره الغازيه .. لان هذا ما نعلم جميعا انه سيحدث فى النهايه ؟ |
Bundan da, dolapta birinin saklandığı sonucunu çıkarttınız, Mösyö. - ... Mösyö. | Open Subtitles | من هذا فإنك إستنتجت .أن أحدهم كان يختفي في الحجره |