Ve Parklar Departmanı'yla olan yeni ortaklığımız konusunda çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | و نحن جد متحمسون لأجل الشراكة الجديدة مع قسم الحدائق |
Park ve Rekreasyon Birimi'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı-koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | من قبل السلطة المخولة لي من إدارة الحدائق والترفيه أعلنكما الآن زوجاً وزوجة |
bahçe merkezindeki adam onların çok kurnaz yaratıklar olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الرجُل في متجر معدّات الحدائق قال أن هذه الحيوانات مُحتالة |
Pers Bahçeleri tarihimiz boyunca hep özel bir yere sahip olmuştur. | Open Subtitles | الحدائق دائما ماكان لها مكانة خاصة في بلاد فارس طوال تاريخنا |
Bu bahçeler benimkinden başka sesleri kucaklamak için de yeterince büyük olmalı. | Open Subtitles | تلك الحدائق يجب أن تكون كبيرة بما يكفي لإحتضان أصوات بجانب صوتي. |
Ben Amerikan Gardens binasında oturuyorum... batı 81. cadde 11. kat. | Open Subtitles | أنا أعيش في بناية الحدائق الامريكية غرب شارع 81 في الطابق الحادي عشر |
"Şimşekler" miyiz? Öncelikle şunu söyleyeyim; aslında Parklar Birimi'nde çalışmıyorum. | Open Subtitles | الآن، حري بي إخبارك بأني لا أعمل في قسم الحدائق |
Parklar Birimi'nin tüm çalışanlarına gelip bize katılmaları için yarasa sinyali gönderdim. | Open Subtitles | وارسلت اشاره الى كل الاشخاص الذين يعملون في قسم الحدائق لينضمون معنا |
Biz çocukken Parklar Birimi şu büyük projeleri yapmak istiyordu. | Open Subtitles | لما كنا صغار قسم الحدائق كان سيفعل تلك المشاريع الضخمه |
Düzinelerce millî Park ve yüz binlerce kilometre karelik yaban hayat sığınakları yarattı. | TED | وأنشأ عشرات من الحدائق الوطنية، ومئات الآلآف من الأفدنة المربعة من الملاجئ الوطنية للحيوانات البرية. |
Gayet temel şeyler, kamusal Park tabelalarına biraz benziyor. | TED | أمور أساسية جدا، توحي شيء ما بإشارات الحدائق العامة. |
Önceleri kullanmadıkları Park yerlerini kullanıyordu. | TED | وقد كانوا يستخدمون الحدائق العامة التي لم يكن يستخدمنها من قبل. |
"Sevgili organik bahçe takipçileri, bahçe dostu salyangozlarımı satışa çıkardığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعزائي هواة الحدائق العضوية أخشى أنني حزينة جداً لنشر قائمتي للحدائق الصديقة للحلزونات |
Neden 50 yaşında Guatemalalı bir bahçe düzenlemeciye hayatımdan bahsedeceksin ki? | Open Subtitles | لماذا أقول لكم عن 50 عاما الغواتيمالي تنسيق الحدائق عن حياتي؟ |
İnsanların bahçe görmesini istiyorum, garaj değil. | Open Subtitles | أريد أن يرى الناس الحدائق . وليس الجراجات |
Gençliğimden beri salyangoz Bahçeleri kurar, ...salyangozları bitki ve asma yapraklarıyla semirtirim. | Open Subtitles | أنا أربي قوقعات الحدائق منذ كنت شاباً أسمن الحلزونات بالأعشاب وأوراق الكرمات |
Biz herbir sınıfın tam köşesindeki Bahçeleri işletmeyi sürdürmeye çalıştık. | TED | قررنا الإبقاء على الحدائق التي كانت هناك كما حتى حافة كل الفصول الدراسية. |
Buradaki bir diğer önemli mesaj şu: bahçeler sağlıklı çocuklar ve aileler yetiştirir. | TED | يوجد رسالة أخرى مهمة: الحدائق تساعد على نمو صحي للأطفال والعائلات. |
- Bir şey bulduk. - Adresi mi? Gardens'da oturuyor, hemen şurada. | Open Subtitles | لدى شيئ هنا انهم يقطنون عند الحدائق التى هناك |
Bu yüzden ülkenin her yerinden otoyol kuruluşlarıyla parklara geniş ve güzel otoyollar yapmaları için anlaştı. | TED | ولذلك قام بعمل شراكة مع جمعيات الطرق السريعة في أنحاء الدولة لكي يبني طرقا كبيرة وجميلة تؤدي إلى هذه الحدائق. |
Ben parkta dama oynarim, ve sen otobüslerle tartismaya baslarsin. | Open Subtitles | انا العب استغمايه في الحدائق و انتي تبدأين بالشجار مع الاتوبيس |
Belki Botanik bahçesi'ne gideriz, hem Vinnie de gitmek istiyordu. | Open Subtitles | - ربما نذهب الى الحدائق النباتية - وربما يرافقنا بين |
Örümcekkuşu az ağaçlı kırsal alanlar, zeytinlik ve bahçelerde yaşar. | Open Subtitles | الطائر يعيش في البلاد المشجرة قليلاً بساتين الزيتون و الحدائق |
Zengin evlerinde ve bahçelerinde bu oyun yasaktır herhalde. | Open Subtitles | هذه اللعبة ربما تكون محظورة في البيوت و الحدائق الفاخرة |
Garden tarafında çok sevimli küçük dairelerin olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أنه هنالك شقق صغيرة رائعة في منطقة الحدائق |
- Kralın talepleri bu kadar geniş olmasaydı bahçeyi kendim yapardım. | Open Subtitles | إذا لم تكن مطالب الملك كبيرة جداً، كنت سأبني الحدائق بنفسي. |
Şehrin her yerinden insanlar gelmişlerdi bu Parkları görmek için. | TED | جاء الناس من جميع أنحاء المدينة ليكونو في هذه الحدائق. |
Yakında sarayının yedi çember bahçesinde geziniyor olacağız. | Open Subtitles | قريبا، سنجوب الحدائق السبعة الدائرية لقصرك |