"الحدود ♪" - Traduction Arabe en Turc

    • Sınırı
        
    Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki Sınırı geçmek neredeyse imkansızdı. TED من المستحيل تقريباً أن يعبروا الحدود بين كوريا الشمالية وكوريا الجنوبية
    1975'in 4 Ekim gecesi, Billy Hayes gizlice Sınırı geçerek Yunanistan'a girdi. Open Subtitles في ليلة 4 اكتوبر 1974 بيلي نجح في عبور الحدود الى اليونان
    Büyük bir istilayı durdurduk. Üç gün içinde Sınırı aşacaklardı. Open Subtitles لقد أوقفنا غزو رئيسي منذ ثلاث أيام وهم يعبرون الحدود
    Fransız Sınırı 100 metre ileride. Sadece onları geçmemiz gerek. Open Subtitles الحدود الفرنسية على بُعد 100 متر يجب علينا فقط عبورهم
    Sınırı geçenler arasında cesur, Afgan yardım gönüllüleri de var. Open Subtitles ومن بين من يجتاز الحدود عمال أفغان لتقديم مساعدات إنسانية
    Bu Sınırı geçerseniz yanlış anlaşılma başka bir şeye dönüşür. Open Subtitles إن عبرت هذه الحدود فننتقل من سوء الفهم لشئ آخر
    Ama hapse geri girersen, Sınırı aşarsan kimseye faydan dokunmaz. Open Subtitles ولكن إذا عدت إلى هناك وعبرت الحدود فلن تساعد أحدا
    Evet ama, Sınırı üzerinde hiçbir kimlik belgesi olmadan geçemezsin. Open Subtitles حسنا انت لا تستطيع ان تعبر عبر الحدود بدون بطاقة
    Çin'le Tibet Sınırı arasında yaşayan küçük bir etnik grup. Open Subtitles إنهم قبيلة صغيرة تعيش في الصين علي الحدود مع التبت.
    Tâli yollarda sıkışacaktır ve işlek bir yerden Sınırı geçmez. Open Subtitles سيلتزم بالطرق الفرعية و لن يعبر الحدود من مكان مزدحم
    Ay Hisarı ve ordu güçlerini birleştirirse Jin birlikleri Sınırı asla geçemez. Open Subtitles إذا انظموا القلعة لونا والجيش لنا لن تعبر قوات جين الحدود ابدأً
    Yemin ederim, Sınırı geçersem, sana çok para göndereceğim, ve torunumu geri alacağım. Open Subtitles أقسم لكِ، في حال عبرت الحدود فسأرسل لك الكثير من الأموال وسأستعيد حفيدي
    Hava olsun Sınırı koruyan Muhafızlar olsun yılanlarla veya çatışmalarla karşılaşmalar olsun. Open Subtitles لا الطقس ولا في حرس الحدود ولا في لقاءاتٍ مع ثعابين وحروب
    Son hanedanlıktan bu yana Sınırı geçen canavarların neredeyse tamamı yakalandı. Open Subtitles منذ السّلالة الماضية تمَ الإمساك بجميع الوحوش الذين عبروا الحدود تقريبا
    İsrail Sınırı geçerse, yerel milisleri öne sürmeye ant içtiler. Open Subtitles لقد تعهدوا برفع الميليشيات المحلية إذا قام الإسرائيليون بعبور الحدود
    Kimse için çalışmıyorum. Sınırı birkaç gün önce geçtim, burada çalışacağım söylendi. Open Subtitles لا أعمل لأحد، لقد عبرت الحدود قبل أيام وأخبروني أن هنالك عملاً
    En iyi bilinen yasadışı ticaret yolu ise Kongo'dan çıkartılan tantalın, Ruanda malı olarak saklandığı Ruanda Sınırı. TED أحد الطرق المعروفة للتجارة غير المشروعة هي على الحدود مع رواندا، حيث يتم تمويه التيتانيوم الكونغي على أنه رواندي.
    Fakat Sınırı geçtikten sonra bile yasa dışı sınır geçişinden dolayı ailem tutuklanıp hapse atılmıştı. TED ولكن حتى بعد أن عبرنا الحدود، تم القبض على عائلتي وحبسها لعبورهم الحدود بطريقة غير قانونية
    Kuzey Koreli sınır bekçileri genellikle izinsiz Sınırı geçenleri vurup öldürür. TED حرس الحدود الكوريين الشماليين غالباً يرمون بالرصاص و يقتلون الناس الذين يحاولون قطع الحدود بلا ترخيص
    Bazıları ise Sınırı geçip kendi ülkeleri dışında sığınacak bir yer arayışındalar. TED بينما عبر آخرون الحدود باحثين عن مأوى خارج بلدانهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus