Burası Modern toplumun tüm zevklerini tattıracak şekilde dizayn edildi. | Open Subtitles | هذا المكانِ صُمّمَ بكُلّ مُتَع الحضارةِ الحديثةِ. |
Modern haritalar kadar hatasız olamaz. | Open Subtitles | هذه لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ دقيق كالمخطّطاتِ الحديثةِ. |
Sauron'un Gözü, Modern medyanın neredeyse kusursuz bir tasviri. | Open Subtitles | إنّ عينَ سارون قُرْيبة ومثاليةِ كنظير لأجهزةِ الإعلام الحديثةِ. |
Modern dans kursunun ücreti kendi kendine ödenmeyecekti. | Open Subtitles | تلك أصنافِ الرقصِ الحديثةِ ما كَانتْ ستَدْفعُ ثمن أنفسهم. |
İkinci olarak, gelir vergisine izin verecek kanuni değişikliği onaylayacak eyalet çoğunluğu asla bir araya gelmemiştir, ve bu konu günümüz mahkeme davalarına konu olmuştur. | Open Subtitles | وهذه كَانتْ حتى مُشَارَكةَ في قضاياِ المحكمة الحديثةِ. |
Modern ders tarihi üstüne harika bir ders var. | Open Subtitles | هناك a سلسلة محاضرةِ رائعةِ على تأريخ سلسلةِ المحاضرةِ الحديثةِ. |
Modern aile kavramına yapılan bir gezi gibi düşün. | Open Subtitles | فقط يَنْظرُ إليه كa سفرة ميدانية للأبوّة الحديثةِ. |
Adını sosyalist Karl Marx'dan aldı bazıları da ona Modern komünizm babası diyorlar. | Open Subtitles | سَمّى على اسم "كارل ماركس"... ... الإشتراكي،البعضيَقُولونَ أبّ الشيوعيةِ الحديثةِ. |
İkinci olarak, gelir vergisine izin verecek kanuni değişikliği onaylayacak eyalet çoğunluğu asla bir araya gelmemiştir, ve bu konu günümüz mahkeme davalarına konu olmuştur. | Open Subtitles | ثانياً*، لم يُستحق ابدا العدد المطلوب من الولاياتِ للتصديق على التعديلَ الذي يسمح بضريبةَ الدخل و تم إيرادُ هذا في القضاياِ الحديثةِ للمحكمة |