Dinleyin, benim favori çocukluk anım, bir Noel günü babamla Central Park'a gitmiştik. | Open Subtitles | حسناً، أفضل ذكريات طفولتي كان في الكريسميس ذهبت إلى الحديقه المركزيه مع والدي |
Buraya gelmek ne güzel. parkta hiç yazmamıştım. | Open Subtitles | إنها فكره ممتازه للقدوم إلى هنا لم أكتب أبدا فى الحديقه |
Seni öldürseydim cesedi bahçeye ya da bir yerlere gömmem gerekirdi. | Open Subtitles | لو قتلك كان يجب أن أدفنك.. في الحديقه أو مكان اخر |
Sakın bana bu berbat bahçe dekorunun senin tercihin olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخبرنى أنك تفضل هذا الديكور الحزين عن الحديقه |
Hava o kadar güzeldi ki, erken kalkıp bahçede yürüyüşe çıktım. | Open Subtitles | لقد كان اليوم جميل,أستيقظت مبكرا ,وخرجت للتنزه في الحديقه |
Trafiği azaltıp bir Parka bir bank koyar ya da yeşil bir alan oluştururlar. | TED | هكذا ربما يستطيعوا الحد من حركة المرور، بوضع مقاعد الحديقه ، أو بعض المساحات الخضراء |
Planladığım romantik şeyleri yapamadık. Mesela Central Park'ta piknik yapmak ya da Central Perk'te kahve içmek gibi. | Open Subtitles | مثل القيام بنزهه فى الحديقه المركزيه وشرب القهوه فى الحديقه المركزيه |
Bu geçen hafta sonu, sizinle, Central Park'taki şadırvanın yanında. | Open Subtitles | فى عطلة نهاية هذا الأسبوع معك بجوار النافورة فى الحديقه العامة |
Cadde ve Batı Central Park kavşağına temizleme ekibi gönderin. | Open Subtitles | أحتاج إلي فريق إجلاء أدلة في شارع 81, أيضاً في غرب الحديقه العامه. |
Bir gün Clarie ile birlikte parkta bir bankta oturuyorduk. | Open Subtitles | وفي يوم من الأيام أنا وكلير كنا نجلس على مقعد الحديقه |
Güzel bir yemek, parkta romantik bir konser, sonra da havai fişekler, anlatabildim mi? | Open Subtitles | عشاء خيالي, حفلة رومنسية في الحديقه وبعد ذلك ألعاب نارية إذا عرفتي ما أقصد |
Bu akşam parkta konuşuyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يتحدثون معا هذا المساء في الحديقه |
Sen bahçeye git. | Open Subtitles | إذهب إلى الحديقه ليس من الملائم لإبن فرعون |
Sen bahçeye git. | Open Subtitles | إذهب إلى الحديقه ليس من الملائم لإبن فرعون |
bahçe kapalı, 4'ten sonra gelmeliyiz. | Open Subtitles | الحديقه مغلقه.. لنذهب و نأتى بعد الساعه الرابعه. |
Suyu çok güzel emen bir ön bahçe var burada. | Open Subtitles | كما ترى تستطيع أداء نشاطاتك الخاصه في الحديقه الأماميه. |
bahçede tabut taşıyan iki adam var. | Open Subtitles | هناك غريبين في الحديقه اعتقد اتهم يحملون تابوت |
bahçede bir adam gördüğünü söyledi. Ama ben bir şey görmedim. | Open Subtitles | قالت أنها رأت رجل فى الحديقه وأنا لم أرى شئ |
Neden bir hap atmak yerine, Parka gider uçurtma uçururuz? | Open Subtitles | لماذا تذهب إلى الحديقه لتلعب بالطائره الورقيه عندما تستطيع أن ترمي عمله معدنيه ؟ |
Hayır üzgünüm. Hayvan bahçesi saat 15.00'ten sonraki ziyaretçilere kapalı. | Open Subtitles | انا اسف الحديقه تغلق من الساعه 3 للزوار الجدد |
Grand Central Parkın 9/11 haberlerine çıktığını bir düşün. | Open Subtitles | هذه العمليه ستجعل 11مثل نزهه في الحديقه حديقة جراند سنترال |
İstasyondan yürüyerek geldiniz ve parktan geçerek evin arka tarafına ulaştınız, öyle mi? | Open Subtitles | أذن.أنت أتيت سيرا من المحطه,عابرا خلال الحديقه الى خلف المنزل الرئيسي.أليس هذا صحيح؟ |
En büyük ızgaralar için en iyi fiyatlar Garden Depot'ta. | Open Subtitles | في مستودع الحديقه , لديهم افضل العروض على اكبر الشوايات |
Bahçenin sonuna git. | Open Subtitles | وذهب الى نهايه الحديقه |
Bizde tüm taşları bahçeden çıkardık, fakat ben onlardan kurtulmak istemedim ve o bana 10$ teklif etti. | Open Subtitles | لذلك أخرجنا الصخور من الحديقه ولكنى لم أكن أريد التخلص منهم لذلك عرض على عشرة دولارات |
Bu hayvanlar ya hayvanat bahçesinde ya da antarktikada hayatta kalırlar. | Open Subtitles | تستطيع هذه البطاريق العيش فقط فى الحديقه |
Parkı ararken benzinleri bitti. | Open Subtitles | لقد نفذ منهم الوقود بعد عمليه البحث فى الحديقه |
Geçen sonbahardan beri söylediği Zen bahçesini oluşturabilmek için Maris'e kamelyalarını kaldırttı. | Open Subtitles | اجبر ماريس على ان يحفر لها مكانا لأزهار الكاميليا ,كي يضعها في زينة الحديقه |