Şimdi, biraz dikkatli bir vasiyet planlaması ile bu kesintilerin bir çoğu önlenebilir. | Open Subtitles | و العديد من هذه الضرائب يمكن تجنبها مع بعض الحرص في تخطيط الوصية |
Tek ihtiyacın olan daha dikkatli olmak. Seni tekrar kurtaramam. | Open Subtitles | إنَّ ما تحتاجه هو الحرص فأنا لن أحميك ثانيةً |
Yerlileri gücendirmemek için dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | علينا الحرص على عدم الإساءة إلى الأشخاص الطبيعيون |
ne yazık ki bu bir problem. Biraz fazla yaklaşıyorlar -- bir zeplinde olduğunuzda sivri uçlara çok dikkat etmek zorundasınız. | TED | للأسف ، وهذا يمثل مشكلة. فقد اقتربوا كثيراً وعندما تكون في منطاد فعليك الحرص من الأشياء المدبدبه |
Yarın çiçek taşıyan kız olacağım ve harika olacağımdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | سأكون الفتاة حاملة الزهور غداً و أريد الحرص على أن أكون رائعة |
Benim işim elmasların, isteyen insanların eline geçmesini sağlamak. | Open Subtitles | عملي هو الحرص على وصولهم إلى أيدي الأشخاص الذين يريدونهم |
İlerleyişimizde çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | سيتعين علينا أن نكون في غاية الحرص و نحن نمضي قدما |
Benimle buluşacak olan adam... çok dikkatli biri. | Open Subtitles | لقد اخبروني ان الشخص الذي ساقابلة شديد الحرص. |
Görüşeceğim adamın çok dikkatli olduğu söylendi. | Open Subtitles | لقد اخبروني ان الشخص الذي ساقابلة شديد الحرص. |
Buzda dalış mümkün olduğunda bile tehlikeli ancak en yakın yardımın günlerce uzaklıkta olduğu böylesine uzak yerlerde ayrıca dikkatli olmalıydılar. | Open Subtitles | الغوص الثلجي خطير في أفضل الأحوال ،لكن في هذا المكان البعيد على بعد أيام من أقرب مساعدة لزمهم زيادة الحرص |
O yüzden size sözlerinizi dikkatli seçmenizi öneririm. | Open Subtitles | إذاً فأنا أقترح عليكم أن تفكروا بمنتهى الحرص.. فيما ستقولونه تالياً. |
Başkan'a bir zarar gelmemesi için dikkatli olacağım. | Open Subtitles | سوف الحرص على عدم الحاق الضرر لرئيس الجمهورية. |
En dikkatli olması gereken kişilerde bile. | Open Subtitles | حتّى عند هؤلاء الذين يفترض أنهم شديدو الحرص |
Sonuçta verdiğim her karar dikkatli düşünülmüş ve ciddi olmak zorunda. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك، كل قرار أقوم بإتخاذه يجب ان يكون فى غايه الحرص و الخطورة |
Beni çok dikkatli dinle çünkü sana söylediğim şey önemli. | Open Subtitles | أنصت إليّ بمنتهى الحرص لأن ما أخبرك به هامًا |
dikkatli ve nazik bir şekilde, olabildiğince kolay ve hızlı davranarak, rotamdan çıktım ve kurtulmasını sağladım. | Open Subtitles | و قد كنت فى غاية الحرص أن أخلصه من ...هذه الورطه بسلاسه و سرعه قدر الأمكان بتحريك جناحى الطائره لتخليصه |
Lütfen daha dikkatli olmaya çalış. | Open Subtitles | أرجوك، حاول أن تكون شديد الحرص |
dikkat için çok geç. Savaş kaybedildi. Teslim olmalıyız. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت على الحرص لقد خسرنا الحرب ، يجب علينا الاٍستسلام |
Emin ol anneciğim, dikkat edeceğiz. | Open Subtitles | أضمن لك يا سيدتي أننا سنحرص على ذلك كل الحرص |
Defansta topu kapmaması için o lanet Manning'e dikkat etmeliyiz ve hücum çizgisinde pasları kıçlarına sokmalıyız. | Open Subtitles | و علينا الحرص على تخطّي المستلمين عند خطّ المنتصف |
Barış muhafızı, senin işin, o kuyunun asla açılmadığından emin olmak. | Open Subtitles | حارس السلام ، مهمتك هي الحرص على ان لا يفتح ابدا |
Sihri senin üzerinde kullanmayacağından emin olmak zorundayız ve olacağız. | Open Subtitles | وعلينا الحرص على عدم استخدامه لذلك السحر عليكِ وسنفعل ذلك |
Makineden kimsenin haberdar olmamasını sağlamak bizim sorunumuz. | Open Subtitles | الحرص على عدم اِكتشاف أحد أمر الآلة هي مشكلتنا. |