Bedene bir özgürlük hissi veriyor, öyle değil mi tatlım? | Open Subtitles | يَعطي الجسمُ حقَّاً إنَّها a إحساس الحريةِ , huh، عسل؟ |
Ben aşağıda o kadar özgürlük istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَحْبُّ تلك الحريةِ الكثيرةِ أسفل هناك. |
özgürlük elde etmeye o kadar saplanmıştık ki sonrasında ne olacağını neredeyse hiç planlamadık. | Open Subtitles | أُستهلكنا كثيراً، في محاوله الحصول على الحريةِ لكننا لَمْ نُخطّطْ تقريباً بما فيه الكفاية لما بعد ذلك |
'Özgürce yaşa' | Open Subtitles | ' يَعِيشُ مع الحريةِ ' |
'Özgürce yaşa' | Open Subtitles | ' يَعِيشُ مع الحريةِ ' |
Özgürlüğün kaybedilmesinin, bir insana beklenmedik etkileri vardır, ayrıca Wilczek iki cinayeti itiraf etti. | Open Subtitles | خسارة الحريةِ تَعمَلُ أشياءَ مضحكةَ إلى a رجل، وWilczek إعترفَ إلى جريمتي قتل. |
Adil bir savaştı çünkü siyahlar özgürlükleri için savaştılar | Open Subtitles | هي كَانتْ فقط حرب... ... لأنالشعبالاسودَ كافح من أجل الحريةِ |
Böylece, bir altın kafes karşılığında özgürlük alıyoruz. | Open Subtitles | لذا حاولنَا الى الحريةِ ... الىقفصاكثرذنبا |
Merhaba, özgürlük şövalyeleri. | Open Subtitles | مرحباً، فرسان الحريةِ. |
özgürlük çağı! | Open Subtitles | عمر الحريةِ. |
Guantanamo Körfezindeki 100 özgürlük savaşçısının salınmasını istiyoruz yoksa her saat başı bir rehine öldüreceğiz. | Open Subtitles | نحنُ نطلبُ بأن يتم إخلاءَ ...سبيلِ "١٠٠" محاربٍ في سبيلِ الحريةِ من (مُعتقلِ غوانتاناموا) وإلاَّ سنطلقُ النارَ على رهينةٍ واحدةٍ في كلِّ ساعةٍ تمضي |
'Özgürce yaşa' | Open Subtitles | ' يَعِيشُ مع الحريةِ ' |
'Özgürce yaşa' | Open Subtitles | ' يَعِيشُ مع الحريةِ ' |
Özgürlüğün önemine inanmazlar. | Open Subtitles | إنهم لا يؤمنون بأهميةَ الحريةِ |
Bu Özgürlüğün fiyatı nedir? | Open Subtitles | ما سعر هذه الحريةِ التي تَعْرضُها؟ |
Orduyu, Özgürlüğün korunması için gönderin. | Open Subtitles | أرسلوا الجيش لحفظ الحريةِ. |