Sunbae'nin gözlerinde neden her zaman saklı bir hüzün var biliyorum artık. | Open Subtitles | ولسبب ما، ارى الحزن في عينيه، ولكن هناك اوقات كان يبتسم فيها، |
Simran'ın gözlerinde neden böylesine bir hüzün var. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا أرى هذا الحزن في عيون سمران. |
Simran'ın gözlerinde neden böylesine bir hüzün var. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا أرى هذا الحزن في عيون سمران. |
Bazen ben gözlerinde korkunç bir keder görüyorum. | Open Subtitles | ... في بعض الأحيان أنا كنت أرى الحزن في عينيك |
Yüzünde bir keder var, Meg. | Open Subtitles | هناك مثل هذا الحزن في وجهكِ |
Bu bir göz. Göz üzüntüyü nasıl gösterir? | Open Subtitles | وهذه عينٌ، فأنَّى يتجلّى الحزن في العين؟ |
Gözlerinde büyük bir hüzün var. | Open Subtitles | لديك الكثير من الحزن في عينيك |
İçinde bir hüzün gördüm. | Open Subtitles | رأيت الحزن في داخلك. |
İçinde bir hüzün gördüm. | Open Subtitles | رأيت الحزن في داخلك. |
Ah, bir hüzün basar... | Open Subtitles | يلوح الحزن في الأفق... |
Üzüntü. Bundaki üzüntüyü nasıl görüyorsun? | Open Subtitles | كيف تجدين الحزن في هذا؟ |
Şu gözlerdeki üzüntüyü görebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترين الحزن في تلك العيون؟ |