"الحسنة" - Traduction Arabe en Turc

    • niyet
        
    • iyilik
        
    • Goodwill
        
    • iyi niyetli
        
    • iyi bir
        
    • iyi yanı
        
    • İyi niyetinin
        
    • çıtayı
        
    • Oldukça yüksek
        
    Öylece gitmeme izin verdi. İyi niyet göstergesi olduğunu söyledi,başka bir sebebi yok. Open Subtitles لقد تركنى أذهب وقال أننى دليل على نيته الحسنة ولم يقل شيئاً آخر
    Yine de, iyi niyet istenmeyen sonuçlar doğurabilir ve bu hikâyelerin göründükleri kadar büyülü olmadıklarını söylemek istiyorum. TED مع ذلك، يمكنُ أن يكون للنوايا الحسنة عواقب غير مقصودة، ولذلك، أرغبُ في أن أشير إلى تلك القصص التي ليست سحرية كما تبدو،
    Balonunu patlattığım için üzgünüm, ama bencilce olmayan iyilik yoktur. Open Subtitles آسف لتفجير الفقاعة فيبز لكن الاعمال الحسنة غير الانانية لا توجد
    Sağlım hizmeti çalışanları için iyilik elçiliği yapmak benim görevim. Open Subtitles أنا فقط سفير للنوايا الحسنة لمقدمي خدمات الرعاية الصحية ، حسناً؟
    Arabayla Goodwill'e gittik ve süveteri attık. biraz merasimle, niyetim bir daha süveteri ne düşünmek ne de bir daha onu görmek zorunda olmaktı. TED قدنا السيارة إلى مؤسسة النوايا الحسنة ورمينا المعطف بعيداً بطريقة إحتفالية، فكرتي كانت أنني لن أحتاج للتفكير مجدداً بالمعطف أو أن أراه مجدداً البتة.
    Doğalarında var, DNAlarında bu kodlu. işleri bu -- iyi, iyi niyetli şirketler bile böyleler. TED انه في طبيعتها , إنه في حمضها النووي , هذا ما يفعلونه حتى الجيدة , الشركات ذات النوايا الحسنة.
    Her mahallaye eşit davranmak gibi iyi bir niyetleri olsa da insanlar bu sürece dâhil hissetmediler veya bu binalara karşı bir sahiplik hissetmediler. TED بالرّغم من نيتهم الحسنة في معاملة جميع الجيران بتساوٍ، لم تشعر المجتمعات أنها معنيّة أو لم تشعر بامتلاك هذه الأبنية.
    En iyi şey hapishanede olmanın tek iyi yanı rahatlık. Open Subtitles ،أفضل شيء الحسنة الوحيدة لكونك بالسجن هي الراحة النفسيّة
    İyi niyet ve geleneksel formüller, vicdanımızı sık sık yatıştırsa da yeterli değildir. TED فالنوايا الحسنة والصيغ التقليدية التي غالباً ما تستخدم لإرضاء ضميرنا غير كافية.
    İnançtaki Renk, tam anlamıyla sarıyla iyi niyet gösterenlere vurgu yapıyor. TED يمثل لون الإيمان حرفيًا تسليطًا للضوء على أصحاب النوايا الحسنة باللون الأصفر.
    Şu şekilde söylüyor: Sürdürülen iyi niyet ile arkadaşlık yaratılır. TED ويقول ما يلي: تحدثُ النوايا الحسنة المتواصلة الصداقة.
    İyi niyet, arkadaşlık, güven, empati, merhamet ve huzur ile başlıyor. TED تبدأ بالنية الحسنة والصداقة والثقة، والتعاطف والرحمة والسلام.
    Bu son hareketim ona yaptığım tek iyilik oldu. Open Subtitles تلك الفعلة الأخيرة... كانت الحسنة الوحيدة التي قدمتها لها.
    Sadece sürüden bir iyilik karşılığında. Open Subtitles فقط بعض النوايا الحسنة من المجموعة
    İçinde çok fazla iyilik var. Open Subtitles فأنت تحمل الكثير من الخصال الحسنة
    En iyisi eve gitmeyi bekleyip "Mr. Whosits on the Goodwill Hour"i izleyeyim. Open Subtitles لربما أنا أفضل أنتظر حتى أصل إلى البيت وآخذه فوق مع السيد في ساعة النية الحسنة.
    Goodwill'e oldukça pahalı bağışlar. Open Subtitles تبرعات غالية الثمن إلى جمعية النوايا الحسنة.
    Gerçekte, sadece iyi niyetli olarak sürece müdahale ediyordum. TED كنت في الواقع أتدخل في العملية بالكثير من النوايا الحسنة.
    Hayatımda iyi bir şey yapmak istiyorum. Open Subtitles لربما قمت ببعض الأعمال الحسنة فى مولدى الأخير
    Tek iyi yanı günlük kardiyomu yapmış olmam. Open Subtitles "الحسنة الوحيدة هي أنّني أدّيتُ تمارين القلب اللازمة لليوم"
    Not: İyi niyetinin karşılığı olarak, gardıropta bir çanta eşya var. İstediğini al. Open Subtitles ملحوظة ، حقيبة الأشياء في غرفة النوم للنية الحسنة ، خذ ما تريد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus