O saçma ahıra kapanıp, hergün pratik yapmak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | كان على الالتصاق فى تلك الحظيره الغبيه والتدرب كل يوم |
Çırılçıplak ahıra yürüyor, ya da öyle görünüyor. | Open Subtitles | انه يتجه نحو الحظيره و هو عارى او هكذا يبدو |
Eh, en azından ahırın koca kapısına vuramadığını söyleyemeyiz. | Open Subtitles | حسنا لا يمكنك القول انه لم يستطع ضرب باب الحظيره |
Hey,düşünüyordum da baba, madem ahırın çatısını yeniliyoruz, sarnıcın aşağısına drenaj koyup akıntıyı yakalamaya çalışabiliriz. | Open Subtitles | أبي كنت أفكر , بما أننا سنصلح سقف الحظيره نستطيع توصيل أنبوب تصريف الامطار الى الخزان |
Senin kamyonla gelip ahırı basacağını ve ateş etmeye geldiğini anlamıştım. | Open Subtitles | تخيلتك تحطمين الحظيره بالشاحنه وتطلقي النار، فلا مشكله |
Sürü ağıla doğru gidiyor de. | Open Subtitles | اخبرهم ان السرب يتقدم الى الحظيره |
Ambarda ne işin vardı? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل في تلك الحظيره ؟ |
Samanlık ne hoş ve serin, sessiz de. | Open Subtitles | المكان جميل , وبارد في الحظيره . وهادئ |
ahıra gidelim de vur beni o zaman. | Open Subtitles | حان الوقت لأخذي إلى الحظيره وإطلاق النار عليّ |
ahıra koymuşlar. Her zaman olmuş olabilir. | Open Subtitles | وضعوها في الحظيره من الممكن حدوثها في اي وقت |
Yürüyün. Yürüyün. Onları ahıra götürün. | Open Subtitles | هيا بنا ,تحركوا خذوهم الي الحظيره |
İlerleyelim, Haydi! Kımıldayın! Onları ahıra götürün. | Open Subtitles | هيا بنا ,تحركوا خذوهم الي الحظيره |
Bizi buldu ve ahıra kilitledi. | Open Subtitles | لقد وجدنا في الحظيره |
Sanırım sizin aradığınız şey şuradaki ahırın içinde. | Open Subtitles | وأظن أن ماتبحث عنه هو هناك بتلك الحظيره |
Git dediğimde ahırın arkasına doğru koş. | Open Subtitles | يجب ان نذهب خلف نلك الحظيره |
ahırın oralarda. | Open Subtitles | بخارج الحظيره. |
Duyduğumuza göre, ahırı yeniden yapmaya izin almak için kralla konuşmaya gitmiş. | Open Subtitles | سمعنا أنه ذهب للملك يطالبه بإعادة بناء الحظيره |
Dünkü yağmurda ahırı su basmış. | Open Subtitles | الحظيره أغرقتها المياه الليله الماضيه خلال العاصفه |
Yavaşça ağıla yaklaştım. | Open Subtitles | ثم تسللت الى الحظيره |
Ambarda eski bir Land Rover var. | Open Subtitles | هناك سياره فى الحظيره |
Samanlık gibi değil. | Open Subtitles | ليس في بروده الحظيره |
Ambardan ayrıldığımda uyuyakalmış gibiydin. | Open Subtitles | لقد كنتِ تبدين نائمه عندما غادرتُ الحظيره |
Lütfen, onu samanlığa geri götüreceğim. | Open Subtitles | جورج" أرجوك .. سأعيد" إلى الحظيره |