"الحفلة التي" - Traduction Arabe en Turc

    • partide
        
    • partiye
        
    • tarz bir parti
        
    Tamam, Mary Beth ile bir numaralı partide mi tanışacağız? Open Subtitles صحيح .. و الحفلة رقم 1 هي الحفلة التي سنقابل فيها ماري بيث ؟
    Mart Beth ile bir numaralı partide mi tanışacağız? Open Subtitles صحيح .. و الحفلة رقم 1 هي الحفلة التي سنقابل فيها ماري بيث ؟
    Gidemeyeceğim bir partide içeceğin biraları taşımama yardım ettin diye tekrar kazandığım bekaretimi vereceğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles تريدني أن أخسر عذريتي مجدداً بسبب أنك ساعدتني بنقل البيرة لذا تستطيع إحضارها إلى الحفلة التي لا أستطيع الذهاب لها ..
    Lemon ne tarz bir partiye gitmesine izin verdi ki? Open Subtitles بِحقّ الجحيم ما نوع الحفلة التي تركتها ليمون تذَهب إليها؟
    McSween'leri mektubunda yazdιğιn partiye davet ettim. Open Subtitles لقد دعوت آل ماكسوين الى الحفلة التي قلت بأنك ستقيمها
    Benim yapmak istediğim tarz bir parti değil ama neyse. Open Subtitles ليست الحفلة التي كنت أتطلع إليها ، لكن لا يهم
    Beni götüreceğin şu partide çok katı bir giysi kuralı var. Open Subtitles وتلك الحفلة التي ستأخذني إليها لديهم تشديدات صارمة على الملابس
    Arkadaşın arkadaşı. Ve sana verdiğim partide tanıştın. Open Subtitles إنها صديقة لصديقتي وأنت قابلتها في الحفلة التي أقمتها لك
    Bu arada seni her yıl gittiğim partide bir kaç liseli arkadaşımla tanıştıracağım, bu yüzden sevimli bir şeyler getir. Open Subtitles لكني سأقدمكِ لبعض أصدقاء الثانوية... بهذه الحفلة التي أذهب لها كل عام, لذا أحضري شيئاً رائع فعلاً أو ما شابه
    Beni götürdüğünüz partide nihayet onunla tanıştım. Open Subtitles الذي قابلته أخيراً في الحفلة التي دعوتموني إليها أنتم
    Kulübünüzdeki partide... Open Subtitles في الحفلة التي أقيمت بناديك
    Ben de onu seninle tanıştığım partide Boris'e tanıştırdım. Open Subtitles (اوه, ومن ثم عرفتها الى (بورس) في نفس الحفلة التي التقينا فيها يا (هانك
    Miami'de çalıştığım bir partide bir fotoğrafçıyla tanıştım. Open Subtitles لقد قابلتُ مصوراً في (ميامي) في تلك الحفلة التي كنت أعمل فيها.
    İç çamaşırınla partiye gelmek istemiyorum. Open Subtitles حسنا, لا, انني لا اريد الذهاب الي الحفلة التي في سروالك
    Beni şu gitmek zorunda olduğum partiye götürebilirsin, çünkü oraya tek başına gitmeyi asla kendime yediremem. Open Subtitles يمكنك أن تصحبني لهذه الحفلة التي يجب علي أن أحضرها لأني لا يمكن أن أذهب لوحدي
    Sosyal hayatını gammazlayacak ne gibi bir durumdan dolayı seni bir partiye gönderemeyeceğimi sanıyorsun? Open Subtitles إذا ما قصة الحفلة التي يفترض إنني منعتك من الذهاب لها. كأنني أكترث لحياتك الإجتماعية؟
    Koca John'un bile davet edildiği bir partiye zor girdik az önce. Open Subtitles لقد تطفلنا للتو على الحفلة التي دعي فيها جون الضخم
    Niye istediğim tarz bir parti yapmıyorum? Open Subtitles لماذا لا أتطلع إلى الحفلة التي أريد ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus