"الحقيقة هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • var
        
    • GERÇEK ORADA
        
    İlişkide aslında bir tür sevgi, bir sevgi unsuru var. TED في الحقيقة هناك نوع من الحب، عنصر للحب في العلاقة.
    Hepsi bir arada. Ama aslında sadece bir tane var. Open Subtitles يعكس شخصا واحد والكل ولكن في الحقيقة هناك واحد فقط.
    Hatta devasa bir orman yangını var. Haberleri bir aç bence. Open Subtitles في الحقيقة هناك حريق غابة مَهُول يا صاح عليك مشاهدة الأخبار
    Bunun bence iki nedeni var, diyebilirim. TED وسبب ذلك هو انه .. في الحقيقة هناك سببين
    Sizin onu gömmeğe çalıştığınız kadar, GERÇEK ORADA bir yerde. Open Subtitles على شدة تحاول دفنه، إنّ الحقيقة هناك.
    Doğada ışığı elektriğe çevirebilen birçok molekül var. TED حسناً .. في الحقيقة هناك الكثير من الجزيئات في الطبيعة التي تستطيع ان تحول الضوء الى كهرباء
    Ve tapınılan insanların kısmen yediği besinlerle ilgili gelişmekte olan bir pazar bile var. TED في الحقيقة هناك سوق خاص لهذه المنتجات .. لبيع الوجبات التي خلفها المشاهير
    İnsanları birbirine yakınlaştıracak birçok yol var. TED في الحقيقة هناك طرق عديدة تمكننا من التواصل مع الآخرين.
    Aslında beynin arka tarafında sırf görme ile ilgili 30 tane bölge var. Tüm bunların işlenmesinden sonra mesaj beyindeki 'fusiform gyrus' denen yüzleri tanıdığımız bölgeye gider. TED في الحقيقة هناك ثلاثون منطقة في مؤخرة المخ مسؤولة فقط عن البصر، وبعد تحليل كل ذلك، الرسالة تذهب إلى بنية صغيرة اسمها التلفيف المغزلي، حيث ترى الوجوه.
    Ve ben Hindistan'a baktım ve dedim ki, Hindistan'a gerçekten etki edebilecek dört çeşit düşünce var. TED :ونظرت إلى الهند ، وقلت في الحقيقة هناك أربعة أنواع من الأفكار والتي يمكن أن يكون لها بحق تأثير على الهند
    Aslında, uh, bir şey var, o kadar da önemsenecek bir şey değil ama. Open Subtitles في الحقيقة هناك أمر آخر ليس لأنه سيشكل فارقاَ
    Efendim, aslında birkaç ufak pürüz var. Open Subtitles سيدي، في الحقيقة هناك نقيصة أَو إثنان في هذه النهايةِ
    Evet, söylemek istediğim bir şey var. Open Subtitles نعم .. في الحقيقة هناك شيء واحد احب ان اقوله
    Hayır, aslında hayatımda özel bir tek olay var ölene dek unutmayacağım... 91 yılında..., birliğim Kuveyt'e gönderilmeden önce direnişin son zamanlarında. Open Subtitles في الحقيقة هناك شئ واحد سأتذكره حتي أموت نعم.
    Aslında şu anda birkaç metre yakınımda düzinelerce var. Open Subtitles فى الحقيقة, هناك العشرات على بعد بضعة أمتار منّى .. وأنا أتحدث إليكم
    Aslında bunu gösterebilecek bir deney var. Open Subtitles فى الحقيقة,هناك إختبار بسيط وصغير ليُظهِر ذلك
    Buffy, aslında ciddi bir meselemiz de var. Open Subtitles بافي . في الحقيقة هناك جانب أكثر جدية من ذلك
    - Oh, aslında Ed McMahon sana özel bir posta var 1 milyon dolar kazanmışsın. Open Subtitles في الحقيقة هناك رسالة تقول أنك ربحت مليون دولار
    GERÇEK ORADA BİR YERDE Open Subtitles الحقيقة هناك
    GERÇEK ORADA BİR YERDE Open Subtitles (كريس كارتر الحقيقة هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus