Mancınıklara yerleştirecek kadar gerçek asker bulabilirsen belki hedefini 10 denemede 1 kez vurabilirsin ama tüm gerçek askerler, babanla birlikte savaşıyor. | Open Subtitles | لو أن لديك جنود حقيقيون لتسليح المنجنيق فربما تصيب هدفك مره من 10 مرات ولكن كل الجنود الحقيقون مع ابيك في ريفرلاندز |
Bu gerçek dostlarının kim olduğunu anlayacağın anlardan biri. | Open Subtitles | في بعض الأوقات عندما تكتشف أصدقائك الحقيقون |
Çünkü bizim gerçek rakibimiz kendimiz olabiliriz. | Open Subtitles | و إكتشاف أن الأعداء الحقيقون لنا هي أنفسنا نحن |
gerçek ailem gibi ya da para için evlatlık çocuk toplayan ailelerden değiller. | Open Subtitles | والدي الحقيقون. وهم ليسوا مثل هؤلاء الأشخاص الذين يتبنون الكثير من الأطفال حتى يتم الدفع لهم. |
Hayatında, senin yanında olmak isteyen bir sürü gerçek insan var. | Open Subtitles | ثمّة الكثير من الأشخاص , الأشخاص الحقيقون في حياتك الذين يريدون أن يحمونك |
gerçek bombacılar da hâlâ özgür. | Open Subtitles | والمفجرون الحقيقون للكابيتول لا يزالون طلقاء |
gerçek erkekler, kadınlara saygılı davranırlar. | Open Subtitles | الرجال الحقيقون يعاملون النساء بإحترام |
- Söyle! - gerçek erkekler, kadınlara saygılı davranırlar. | Open Subtitles | قولها - الرجال الحقيقون يعاملون النساء بإحترام - |
gerçek insanlar, sosyal konutlarına taş kaplamayla çift kat PVC cam yaptırır. | Open Subtitles | الناس الحقيقون يبجثون عن ما يسند بيوتهم |
Güney Sahilinin gerçek moronları ya da her ne haltsa seyredilmiyor dediğin için suratına ne kadar içki fırlatılmıştı? | Open Subtitles | لأنّك كنت تعتقد أنّه لا ينبغي للناس أن يشاهدوا "الحمقى الحقيقون في الشاطئ الجنوبي" أوّ أيّاً كان اسم البرنامج اللعين؟ ! |
Yani işe yarar bir şey yap ve gerçek suçluların peşine düş. | Open Subtitles | فلتفعل شيئاً مفيداً، (لويس) مثل أن تقوم بالإمساك بالمجرمون الحقيقون |
Sen buraya geleli çok olmadı Darren, o yüzden şunu unutma gerçek insanlar indie grupları umursamaz. | Open Subtitles | اسمعني، لم تمكث هنا طويلا بعد (دارين) لذا تذكر هذا، الناس الحقيقون لا يأبهون بهذه الفرق |
gerçek adamlar özür diler. | Open Subtitles | الرجال الحقيقون يعتذرون |
Bayan Davies, adli arkadaşının yardımıyla sınıfıma girmen demek gerçek öğrencilerle aynı muameleyi görmeyeceğini göstermiyor. | Open Subtitles | آنسة ( دايفس ) ليس أنه قد تمتالتوصيةعليكِ... لتكونين في فصلي هذالايعنيبأنكِ... ستتعاملين كالطلاب الحقيقون |