"الحقيقَة" - Traduction Arabe en Turc

    • doğruyu
        
    • aslı
        
    • Gerçeği
        
    • Doğruları
        
    • gerçekleri
        
    Schillinger'ın duruşmasında, elimi İncil'in üstüne koydum ve Tanrı'ya yemin ettim, doğruyu söyleyeceğime ve sonra yalan söyledim. Open Subtitles وضعتُ يدي على الإنجيل و أقسمتُ للرَب بأني سأقول الحقيقَة و ثُمَ كذَبت
    doğruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğime yemin ederim. Open Subtitles أُقسمُ أن أَقولَ الحقيقَة كاملةً و لا شيء غيرَ الحقيقة.
    İşin aslı bunun gerçekleşeceğini düşünmüyordum. Open Subtitles الحقيقَة هي، أنا لا أظنُ حقاً أنهُ سيحصُل
    İşin Gerçeği işim haricinde bağlanmak konusunda berbatımdır. Open Subtitles الحقيقَة أنني سيءٌ من ناحية الالتزام ما عَدا في عَملي
    Doğruları bulmak istemiştin. Open Subtitles قُلت بأنك أردت الحقيقَة. ‫
    Ross cinayetiyle ilgili gerçekleri söyleyemeyeceğimi biliyorum, ama bu yalanı daha fazla taşıyamıyorum. Open Subtitles أعرفُ أني لا يُمكنني قولُ الحقيقَة حولَ مَقتلِ روس و لكني لا يُمكنني تحمُّل الكَذِب أكثر من هذا أيضاً أُحاوِل.
    Sana bazı ciddi sorular soracağım, ve bana doğruyu söylemeni istiyorum. Open Subtitles سأسألكِ أسئلَة خطيرَة و أُريدكِ أن تقولي الحقيقَة
    İnsanlar doğruyu bir şekilde öğreniyor. Open Subtitles لدى الناس هُنا طريقَة في معرفَة الحقيقَة
    doğruyu söylemek gerekirse adamım, hiç bir boku umursadığımı sanmıyorum. Open Subtitles لأقولَ لكَ الحقيقَة يا رجُل، لا أعتقدُ أني اكترَثتُ بأي شيء
    İşin aslı şu ki, Open Subtitles الحقيقَة إذاً هي:
    İşin aslı şu ki Oz'da uzun süre kalabilirsin. Open Subtitles و الحقيقَة أنهُ ربما ستبقى في سجن (أوز) لوقتٍ طويل جداً
    İşin aslı Omar, bunu kimse istemiyor. Open Subtitles و في الحقيقَة يا (عمر)، كذلكَ الآخرين لا يودونَ ذلك
    Yani annene kurabiye çalmakla ilgili Gerçeği anlattın? Open Subtitles إذاً، فقَد أخبَرتَ أُمكَ الحقيقَة حولَ سَرِقَة البسكويت؟
    Gerçeği bul ya da bulma, açık olan bir şey var ki... Open Subtitles سَواء اكتَشَفتَ الحقيقَة أم لا، شيءٌ واحِد واضِح
    Neler olduğunu tam olarak bilmiyorum, ama tüm Gerçeği bildiğinden şüpheleniyorum. Open Subtitles لا أعرفُ ما جرى بالفِعل لكني أظُن، كالعادَة، أنكَ تعرفُ الحقيقَة كاملةً
    Doğruları bulmak istiyorum. Open Subtitles -‬ لا أريد الحقيقَة.
    İrlanda bayrağını dilediğin kadar sallayabilirsin, ama bu gerçekleri değiştirmiyor. Open Subtitles ماشي؟ يُمكنكَ استغلال كوني إيرلاندياً كما تَشاء يا أخي، لكن تلكَ الحقيقَة لَن تَتغيَّر
    Aslında gerçekleri biliyoruz. Open Subtitles لكننا نعلمُ الحقيقَة في صميمنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus