Üzerindeki takımı almak için 3000 yıl falan gerekir. | Open Subtitles | بذلك تحتاج إلى 3 آلاف سنة لتدفع مقابل تلك الحلة التي تلبسها |
Bu takımı her giyişimde her iki bacağımı da aynı tarafa geçiriyorum. | Open Subtitles | كل مرة أرتدي فيها الحلة, وأنا أقصد كل مرة, أضح كلتا قدماي في جهة واحدة من البنطال. |
Koyu takım elbise ve kravatın gösterişsiz zarafeti yerine.. ...donuk toprak renklerinde rahat kıyafetler giymek bir tür moda intiharı. | Open Subtitles | استبدال رونق الحلة القاتمة والربطة بهذه الألوان غير الرسمية منعدمة الذوق |
Baba takım elbise ve kravat giyip işe giderken anne çocuklarla evde kalır. | Open Subtitles | أمي كانت ربة منزل مع أطفالها بينما أبي يردتي الحلة وربطة العنق ويذهب للعمل |
Aynı Gregory Peck'in takım elbiseli haline benziyor. | Open Subtitles | يبدو لى مثل جريجورى بيك فى تلك الحلة الزرقاء |
O gece başka birini kurtarmak için asla güçsüz olmayacağıma dair söz verdiğim için bu zırhı icat etmiştim. | Open Subtitles | واخترعت الحلة لأني عاهدت نفسي ليلتئذٍ ألاّ أعجز عن إنقاذ أي شخص مرة أخرى |
Bu için aynı Hilla ama kırmızı ve mavi boyalı, bak | Open Subtitles | نفس الحلة ولكن مطلية باللون الأحمر والأزرق، أنظروا لهذا |
Ve bu smokin, basit bir özür karşılığında ...sizin olabilir. | Open Subtitles | وهذه الحلة يمكن أن تكون لكِ مقابل سعر بسيط هو... . إعتذار بسيط |
Temizlemek için bana aynı takımı getirip duruyor. | Open Subtitles | يستمر فى إحضار نفس الحلة ليتم تنظيفها. |
takımı yemekte giyeceksin demek? | Open Subtitles | ترتدي الحلة للعشاء. |
- Womper, o takımı en son ne zaman giydin? | Open Subtitles | -ومبر)، متى ارتديت تلك الحلة لآخر مرة؟ |
Bir daha takım elbise giymiyorum. | Open Subtitles | لن أمتنع عن إرتداء الحلة أبداً |
Babam, takım elbise içinde hoş durmuş. | Open Subtitles | أبي كان يبدوا جيداً في الحلة |
takım elbise sana yakışıyor, Nathan. | Open Subtitles | "أنت تبدو جيداً فى الحلة ، "ناثان |
Gri takım elbiseli çocuk şekermiş. | Open Subtitles | الفتى ذو الحلة الرمادية ظريف نوعاً ما. |
Yani, onlar 300 dedi, ben 4 onlar gri pazen elbiseli herif dediler galiba ben de gri pazen elbiseli çekici herif mi dedim? | Open Subtitles | "الرجل الجذاب ذو الحلة الرمادية" اعتقد بانني قلت... |
Koyu takım elbiseli adam Nicolas Petrov, Prens bildiğim kadarıyla dünyanın ilgilendiği son derece başarılı ve meşru bir işadamı. | Open Subtitles | الرجل في الحلة الداكنة هو (نيكولاس بيتروف)، الأمير رجل أعمال ناجح على حد علم العالم |
O zırhı 2 yıldır kullanmıyorsun. | Open Subtitles | مر عامان منذ آخر مرة استخدمت فيها تلك الحلة |
İyi, benimle konuşma ama zırhı tamir et. | Open Subtitles | لا بأس، لا تخاطبني، لكن أصلح الحلة |
Sayın Başkan, iyi görünüyor, ama bu Hilla gerekir | Open Subtitles | تبدو بخير سيدي الرئيس ولكني أحتاج تلك الحلة |
Önceki düğünde giydiğin aynı smokin. | Open Subtitles | (فينس)، إنـها نفس الحلة التـي إرتديتها في زفافك السابق |