| Çok tatlı bir suratı var. | Open Subtitles | هي تُحْصَلُ على مثل هذه الوجهِ الصَغيرِ الحلوِّ. |
| O tatlı çıtır yerine, mesleğini seçiyor olduğun aklımın ucundan geçmezdi. | Open Subtitles | هو مَا حَدثَ لي أنت كُنْتَ تَختارُ عملَ على أنْ يَكُونَ مَع ذلك البسكويتِ الصَغيرِ الحلوِّ. |
| Elveda tatlı fetişist. | Open Subtitles | مع السّلامة إلى الشهواني الحلوِّ. |
| Ve yırtıcı balıkların kralı olmanın vakti şimdi geldi ve oraya gidip tatlı tuna balıklarıyla yüz. | Open Subtitles | والآن هو وقتُكَ الّذي سَيَكُونُ سمك بركودا الملكَ... ... ويَخْرجُهناك وسباحة بسمك التونا الحلوِّ. |
| "Vanilyalı, tatlı memelerini yalamak istiyorum." | Open Subtitles | "ولعقة تغطية بالسكر الفانيلا مِنْ رفِّكَ الحلوِّ "؟ |
| Öyle tatlı bir çocuksun ki. | Open Subtitles | أنت مثل هذا الولدِ الحلوِّ. |
| Ve dün gece senin sesini tatlı bir uyum içinde duyunca.. | Open Subtitles | وليلة أمس، يَسْمعُ أصواتُكَ إمتِزاج في الإنسجامِ الحلوِّ... Hmm. |