| Tanrıya şükür eve sağ salim gelebildin, böylece seni öldürebileceğim. | Open Subtitles | الحمد لله أنك عدت الى المنزل آمنه، حتى أستطيع قتلك. |
| Tanrıya şükür ki, atladınız, çünkü atlamasaydınız sizi beni atmam gerekecekti. | Open Subtitles | الحمد لله أنك قفزت، وإلاّ كان عليّ رميكَ |
| Tanrıya şükür iyisin. | Open Subtitles | مايكل، الحمد لله أنك بخير إعتقدت بأنّني لن أشاهدك ثانية |
| Tanrı'ya şükür ki, senin gibi bir danışmanım var, Bladder. | Open Subtitles | حسناً, الحمد لله أنك تنصحني دوماً, بلاكادر |
| çok şükür sahadaki işlerle uğraşmıyorsun. | Open Subtitles | الحمد لله أنك لست في الميدان تتعامل مع الممتلكات. |
| Şükürler olsun ki beni korkutmak yerine aşk ve iyi niyetinle yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | الحمد لله أنك مددت ليّ يديك بالحب و التفاهم بدلاً من محاولتكَّ لتخويفى |
| Tanrıya şükür buradasın Suki. Çok kötü şeyler oluyor. | Open Subtitles | الحمد لله أنك هنا ياسوكي شيء ما سيء يحدث الآن |
| - Jeanie.Tanrıya şükür yaşıyorsun. | Open Subtitles | الحمد لله أنك على قيد الحياة ماذا تفعل هنا ؟ |
| Tanrıya şükür zekasını annesinden almış. | Open Subtitles | الحمد لله أنك ورثت ذكاء والدتك |
| Snowbell! Tanrıya şükür buradasın. | Open Subtitles | سنوبل الحمد لله أنك هنا أتصدق هذا ؟ |
| Tanrıya şükür bana zamanında söyledin. | Open Subtitles | الحمد لله أنك أخبرتيني في الوقت المناسب |
| Tanrıya şükür Axl, iyi ki geldin. Kayıt anahtarını bulamıyorum. | Open Subtitles | , أكسل" الحمد لله أنك أتيت" . لا أستطيع أن أجد المفتاح |
| Tanrıya şükür buradasın. Bize yardım etmelisin. | Open Subtitles | الحمد لله أنك هنا عليك مساعدتنا |
| Memur bey, Tanrı'ya şükür bizi buldunuz. Kocam kalp krizi geçiriyor. | Open Subtitles | أوه، أيها الضابط، الحمد لله أنك وَجدتَنا كما ترى، زوجي تعرض لنوبة قلبية |
| Tanrı'ya şükür sizin öyle bir yükünüz yok. | Open Subtitles | الحمد لله أنك لم تُبلي بهذا النوع من الذكاء |
| Tanrı'ya şükür sizin öyle bir yükünüz yok. | Open Subtitles | الحمد لله أنك لم تُبلي بهذا النوع من الذكاء |
| 1940'larda kalp masajı işe yaramıyor muydu? çok şükür geldin. | Open Subtitles | يا إلهي ، هل يعمل الإنعاش الرئوي القلبي في الأربعينيات؟ الحمد لله أنك نجوت. |
| Tommy, çok şükür hayattasın. Şu silahı al ve hemen gel. | Open Subtitles | تومي، الحمد لله أنك حيّ خـد ذلك السلاح وتعال |
| Şükürler olsun yaraların ciddi değil, Sasuke-kun. | Open Subtitles | الحمد لله أنك لم تصب بإصابات خطيرة يا ساسكي |
| - Şükürler olsun açtın. Isabelle, benim. - Biliyorum. | Open Subtitles | الحمد لله أنك أجبت إنه أنا ايزابيل, أعلم ذلك, ماذا تريد؟ |
| - çok şükür hala buradasın. - Ne oldu ki ? | Open Subtitles | الحمد لله أنك لم ترحل - لماذا؟ |