Öyleyse bu ya aşk ya da muhtemelen öfke. | Open Subtitles | بعدَ أقلّ من دقيقةٍ معي إذاً فهو الحبّ أو لربّما الحنق |
Şu anda bize gereken şey tam da bu tarz bir öfke. | Open Subtitles | هذا النوع من الحنق هو مانحتاجه بالضبط. |
öfke şiddete. Şiddet kayıtsızlığa. | Open Subtitles | والغضب إلى حنق الحنق إلى لامبالاة |
İyileşme süreci hastalar için sinir bozucu olabiliyor, cesaretlendirilmeye ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | يمكن أن يثير الشفاء الحنق لدى المرضى لذلك هو بحاجة للتشجيع |
Evet, bu o fotoğraf, asıl sinir bozucu olan şey, ...jüri üyelerinin asla Minooka katilinin kolaylıkla müvekkilim ile karıştırılabileceğini öğrenmelerine izin verilmeyecek olmasıdır. | Open Subtitles | نعم، إنها فعلاً صورته ولكن ما يثر الحنق فعلاً هو أن المحلفين لن يُتاح لهم أبدًا أن يعرفوا |
Yap gitsin işte! İşte hatırladığım öfke. | Open Subtitles | عجبًا، هذا هو الحنق الذي أذكره. |
Kendine karşı öfke. | Open Subtitles | الحنق على الذات. |
Bu öfke nerden geliyor evlat? | Open Subtitles | - من يأتى هذا الحنق يا بنى؟ |
Sessizlik ve öfke. | Open Subtitles | الصمت و الحنق |
Doğru sonuçları doğurmadığı için sinir bozucu olabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن عدم الحصول على النتائج يثير الحنق |
- Yakışıklıymış gerçekten. - Biliyorum. sinir bozucu. | Open Subtitles | إنه وسيم جداً إنه أمر يثير الحنق |
Homer Simpson! Sen hayatımda gördüğüm en sinir bozucu, kiralık DVD'lerimi çalan, mangalını söndürmeyen adamsın! | Open Subtitles | هومر سمبسون) أنت أكثر شخص يسبب الحنق) .. لا يطفيء نار المشويّات |