Ben sadece huzurlu bir özlem... yerine getirilmiş bir tutku, | Open Subtitles | لا شيء بها إلا الحنين أنتِ رغبتي التي لم تتحقق |
Bir zamalar bir kişi özlem için tamamıyla en yarasız insan hissi dedi -- dolayısıyla bende bunu ciddi bir mesele olarak düşündüm. | TED | قال أحدهم ذات مرة أن الحنين هو تماما أكثر العواطف الإنسانية بلا فائدة لذلك أعتقد أن هذه حالة للعب مهم |
Tüm bu fikirler benim için hiç de nostaljik değil. | TED | كل هذه الأفكار، بالنسبة لي، خالية من الحنين الى الماضي. |
Eşek şakası, oyun, nostaljik çılgın gezi, gerçekten umrumda değil. | Open Subtitles | طيش، لعبة، رحلة جنونية بسبب الحنين أنا حقًا لا اهتم |
Şimdiden evini mi özledin Paavo? | Open Subtitles | أنت الحنين إلى الوطن بالفعل، بافو؟ |
Sıla hasreti çeken askerler savaş meydanında değil evde olmayı arzulardı. | Open Subtitles | لقد كان الحنين للوطن يفعم الجنود الذى كانوا يتوقون للعوده لبلادهم |
Söylenmemiş ve duyulmamış güçlü arzu yarı-uyumuş, yarı-uyanık hayata uykulu gözlerle bakıyordu | Open Subtitles | الحنين الغير مسموع الخفيّ نِصْف النائمِ، نِصْف يقظ انظرْ بنعاس في الحياةِ |
Pekâlâ, bu bir nevi alımlı Nostaljiyi bizim satış sahamızdan,.. | Open Subtitles | حسنا ، حسنا ، دعينا نحاول الاحتفاظ بهذا النوع من الحنين الساحرة |
Ama normalde aynalar sadece ışığı yansıtır bu ise özlem ve arzuları yansıtıyor. | Open Subtitles | ولكن من المعتاد ان المرآة فقط ستعكس الضوء ولكن هذا الشيء يظهر الحنين والشهوة |
Hayır, geçmişe duyulan özlem, lezzet eksikliğini telafi ediyor ve tüm eksik parçaları yeniden oluşturması için beyni uyarıyor. | Open Subtitles | كلا، الحنين يعوض عن عدم وجود نكهات و يحفز الدماغ على إيجاد القطع المفقودة |
Hayır, geçmişe duyulan özlem, lezzet eksikliğini telafi ediyor ve tüm eksik parçaları yeniden oluşturması için beyni uyarıyor. | Open Subtitles | لا، الحنين للماضي يعوض عدم وجود النكهات ويحفز العقل على جعلها تبدو بنكهة. |
Bu anlamda özlem ve üzüntü hissine ihtiyacımız var, tamam mı? | Open Subtitles | نحن بحاجة اليهم لشعور الحنين ذلك ، للشجن ، تمام؟ |
Çevremde insanlar bitmeyen bir özlem içinde. | Open Subtitles | كل من حولي، أناس يا لا يتوقّفون عن الحنين |
Ardından hikâyenizin ne kadar nostaljik olduğunu göstermek için bir nostalji skoru oluşturuyor. | TED | ثم يكوّن مجموع نقاط للحنين للإشارة إلي مدى الحنين في قصتك. |
İlk gününde evinden uzak olduğun için bu kadar nostaljik olman gerekmez. | Open Subtitles | لا يجب أن تشعر في يومك الأول بالكثير من الحنين اتجاه المكان الذي جئت منه , تعرف ذلك |
- Bağırsaktı onlar. - Belki nostaljik kısmı geçip... | Open Subtitles | هذه كانت أحشاء آسف , ربما يمكننا تخطي الحنين إلى الماضي |
Zavallı Temel Reis. Nasıl denir, evini mi özledin? | Open Subtitles | يا لـ(باباي) المسكين، كما أنتم تسمونها الحنين إلى الوطن؟ |
Hapishaneyi mi özledin yoksa? | Open Subtitles | هل أخذك الحنين إلى السجن؟ |
Bu kadar mı memleket hasreti çektirdi şehir sana? Söylesene. | Open Subtitles | هل أصابك الحنين إلى الوطن عند وصولك إلى المدينة بسرعة؟ |
Söylenmemiş ve duyulmamış güçlü arzu yarı-uyumuş, yarı-uyanık hayata uykulu gözlerle bakıyordu | Open Subtitles | الحنين الغير مسموع الخفيّ نِصْف النائمِ، نِصْف يقظ انظرْ بنعاس في الحياةِ |
- Nostaljiyi açıklamak biraz zor olabilir. | Open Subtitles | ـ الحنين الى ماضي يصعب تفسيره ـ اجل ـ الحنين الى ماضي يصعب تفسيره ـ اجل |
Seni, hasret çekmekten erimiş solmuş göreceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أتمنّى إيجادك قد ضعفت بسبب الحنين إلى الوطن |
Ancak biz nostaljinin bir zayıflık belirtisi olduğuna inanırız. | Open Subtitles | في حين أننا نعتقد أن الحنين إلى الماضي يدل على الضعف |
Senin şovunu izlemek istiyorum. Biliyorsun bu günlerde nostalji fırtınası esiyor. | Open Subtitles | أنا بالفعل أريد رؤية أحد عروضك الحنين للماضي يدفعني بقوة لذلك |