Beyaz balina Ümit Burnu'ndaymış, geçen ay. | Open Subtitles | مر الحوت الأبيض من رأس الرجاء الصالح الشهر الماضي |
Beyaz balina kötü bir plankton içti ve kahve masasına sıçrattı şimdi yönetimi devralma sırası sana geldi. | Open Subtitles | شرب الحوت الأبيض بعض بلانكتون السيئ وإندفع خلال منضدة صغيرة والآن هو دورك لأخذ القيادة. |
Anne, o koca Beyaz balina ve zencilerle... beraber otobüsün içinde dans etti. | Open Subtitles | أمي , لقد كان يرقص مع تلك الحوت الأبيض الضخم .وأولئك الزنوج |
O Beyaz balinayı dünyanın öbür ucunda bile olsa bulup avlamak... | Open Subtitles | أن تطاردوا ذلك الحوت الأبيض بكلا جانبي البر وكل أصقاع الأرض، |
O para 16 dolar eder. Beyaz balinayı ilk gören ben olacağım. | Open Subtitles | تلك القطعة تساوي 16 دولارا، سأكون أول من يشاهد الحوت الأبيض |
Beyaz balinaya giden yolumuz aydınlatılıyor. | Open Subtitles | هذا ينير دربنا نحو الحوت الأبيض |
Yanıcı eşyaları atacağız, beyaz balinanın etinden uğursuz bir yağ yapmak için. | Open Subtitles | فلا بد أن نسير ونحن محملين بالنار، حتى نقطع أوصال الحوت الأبيض ليتحول إلى زيت مقدس |
Ak balina. | Open Subtitles | حسناً، الحوت الأبيض. |
Red'in beyaz balinası o. | Open Subtitles | انها بمثابة نسخة (ريج) منقصة الحوت الأبيض |
Kendi başına bir adadır Beyaz balina. | Open Subtitles | إنه جزيرة بحد ذاته، ذلك الحوت الأبيض |
Şu Beyaz balina iyi bir kızdır. | Open Subtitles | إنها فتاة ممتازة إنها الحوت الأبيض |
- Pekâlâ. Beyaz balina'yla işler nasıl gidiyor bakalım? | Open Subtitles | كيف هي الأحوال مع الحوت الأبيض |
Connie, Beyaz balina yok diye benimle alay ededursun oysa kızın erkek arkadaşı evliymiş, Benjamin. | Open Subtitles | وها هي "كوني" تسخر منّي تقول لي أن الحوت الأبيض غير موجود "وطوال الوقت صديقها كان متزوجًا ، "بنجامين |
Essex, bir Beyaz balina tarafından batırıldı. | Open Subtitles | وقد صدم إسيكس من قبل الحوت الأبيض. |
Bazılarınız zaten Beyaz balinayı duymuştur. | Open Subtitles | البعض منكم سمع عن الحوت الأبيض |
Beyaz balinayı bulmama yardım edersin öyleyse. | Open Subtitles | بإمكانك مساعدتي في إيجاد الحوت الأبيض |
Beyaz balinayı, postkolonyalizm açısından irdelerseniz... | Open Subtitles | إن نظرتم إلى الحوت الأبيض من وجهة نظر ما بعد الاستعمار... |
Aylardan Nisandı, yeniayla birlikte Ahab'ın Beyaz balinayı bulmayı umduğu sulara girmiştik | Open Subtitles | ولهذا في أبريل، ومع بزوغ هلال القمر الجديد، دخلنا تلك المياه التي أمل (آخاب) أن يجد بها الحوت الأبيض |
Büyük Beyaz balinaya döndün, Ahab. | Open Subtitles | حسنا، تدير الحوت الأبيض الكبير، أهاب. |
Şey, Nick beyaz balinanın çalışma saatlerini biliyormuş. | Open Subtitles | حسنًا ، "نيك" أخبرني أنه يعرف جدول الحوت الأبيض |
Gerçek ya da beyaz bir balina, ne fark edecek? | Open Subtitles | هو فقط - الحقيقة أو الحوت الأبيض - ماذا إختلاف يعمل هو صنع؟ |