Bizim deniz mahsülü iştahımıza hizmet için var olan fabrika tekneleri, okyanuslardaki deniz hayatını hızla boşaltıyorlar. | Open Subtitles | سفن الصيد هذه، الى جانب زيادة شهيتنا للمأكولات البحرية، تفرغ المحيطات من الحياة البحرية بوتيرة تنذر بالخطر. |
deniz hayatını ve insanlığı tehdit eden Pfiesteria, bir milyardan fazla balık öldürdü. | Open Subtitles | تهدد الحياة البحرية والبشر على حد سواء، قتلت البيفستريا أكثر من 1 مليار من الأسماك، |
Ancak biz nasıl görüşe dayanıyorsak deniz hayatı da sese dayanıyor. | TED | لكن الحياة البحرية تعول على الصوت بالطريقة التي نعول بها على بصرنا. |
Oksijen kalmayınca ona bağımlı olan deniz hayatı da tamamen yok olmuş. | Open Subtitles | ،ونتيجة انعدام الأكسجين هلكت الحياة البحرية التي تعوّل عليه |
deniz hayatının yemek ve eş bulmasını, avcılardan kaçmasını ve fazlasını etkileyebilir. | TED | قد تجهد قدرة الحياة البحرية من حيث العثور على الغداء والتزاوج. وأن تحتاط من المفترسات وما دون ذلك. |
Şimdi mercan kayalıkları tüm okyanustaki bütün deniz hayatının yüzde 25'ini destekliyor. | TED | الأن الشعاب المرجانية تدعم 25% من الحياة البحرية فى المحيط بأكمله. |
Güzel tarafı deniz yaşamı buna adapte oluyor. | Open Subtitles | و الجُزء الأفضَل هوَ أنَ الحياة البحرية تتكيّف معَ ذلك |
Yosun. deniz yaşamını etkiledi. Balıkların, kaplumbağaların ve diğer ikiyaşayışlıların derilerinde bir virüse yol açtı. | Open Subtitles | فهي تؤثر على الحياة البحرية و سببت فيروساً على جلد الأسماك و السلاحف |
deniz yaşamının toparlanabilmesi için artık yılın iki ayı boyunca balık avlamak yasak. | Open Subtitles | صيد الاسماك ويحظر الان لمدة شهرين من السنة الحياة البحرية لاتاحة الفرصة لتكاثرها |
Birinin buzdağına çarpması çok uzun sürmeyecek ve petrol Kuzey Atlantiğe yayılarak oradaki deniz hayatını yok edecek. | Open Subtitles | و لن يأخذ وقتاً طويلاً حتى يصدم أحدهم ... و يدلق النفط و يقتل الحياة البحرية فى شمال المُحيط الأطلنطى |
Bütün deniz hayatını yok ediyor. | Open Subtitles | وتدمير جميع أشكال الحياة البحرية |
deniz hayatını inceliyorum. | Open Subtitles | أدرس بعناية الحياة البحرية |
Günlerini balık temizlemekle geçirince deniz hayatı hakkında birkaç şey öğreniyorsun. | Open Subtitles | .. عندما تقضين أيامكِ في تنظيف الأسماك فقد تتعلمين بضعة أشياء عن الحياة البحرية |
Bu yüzden buradaki deniz hayatı doğal olarak bakir kalmış. | Open Subtitles | وهذا يعني أن الحياة البحرية هنا معزولة عملياً. |
Ayrıca IUCN gibi deniz hayatı nufüs grubuyla birlikte bir takım olabildik ve orda çalışan pek çok bilim adamı bu bilgilerin büyük bir kısmını kanun koyucular için çevirisini yapıyor. | TED | ولحسن الحظ كنا قادرين في الاتحاد العالمي للحفاظ على البيئة أن نجتمع في فريق مع هيئة إحصاء الحياة البحرية و عمل العديد من العلماء في محاولة لترجمة الكثير من هذه المعلومات لواضعي السياسات |
Benzer bir yaklaşımla, şimdi de gürültü kirliliği hakkında farkındalık yaratıp deniz hayatının daha doğal bir ses manzarasının tadını çıkarabilmesi için okyanusta sessiz bölgeler oluşturmaya çalışan insanlar var. | TED | حسنا، بطريقة مشابهة كثيرًا، هنالك أشخاص ينشرون الوعي بشأن مسألة التلوُّث الضوضائيّ ويحاولون خلق جيوب يسودها الهدوء والسكينة في المحيط، حتى تنعّم الحياة البحرية بالمزيد من الأصوات الطبيعية. |
deniz hayatının eski haline dönmesi nesiller alır. | Open Subtitles | كارثة التي يمكن أن تمحو الحياة البحرية |
Mercan resifleri, dünya okyanuslarının %1'inden daha azını kaplamasına rağmen bilinen tüm deniz hayatının %25'ini içerir. | Open Subtitles | على الرغم من ان الشعاب المرجانية لا تغطي سوى واحد بالمئة من محيطات العالم, الا أنها تحتوي على 1/4 ما يعرف عن الحياة البحرية. |
Gündüz güneş ışığı alan bu tepelerin çevresinde deniz yaşamı, olağanüstü bir bollukla gelişir. | Open Subtitles | حول هذه القُمَمِ نشّطتْ بشروقِ الشمس اليوميةِ الحياة البحرية تَزدهرُ في الوفرةِ المدهشةِ. |
"Büyük Bariyer Resifinde deniz yaşamı." | Open Subtitles | الحياة البحرية لشعبة المانع المرجانية العظيمة. |
Planktonların bu yeni dağılımları, deniz yaşamını etkiledi. | Open Subtitles | اعادة توزيع العوالق هذا له تأثيراته على الحياة البحرية |
Sabahları Osprey Point'e deniz yaşamını kayıt altına almaya giderler. | Open Subtitles | يذهبون إلى مكان تواجد طائر العقاب النساري في الصباح لتسجيل الحياة البحرية |
Son 20 yılda, 400'ün üzerinde ölü alan yaratıldı. deniz yaşamının muazzam kaynakları ölüyor. | TED | أكثر من 400 من المناطق الميتة الجديدة تم إنشاؤها في السنوات ال 20 الماضية، مصادر هائلة من الحياة البحرية. |