"الحياة من" - Traduction Arabe en Turc

    • Hayatta
        
    • bir hayat
        
    • yaşam
        
    • hayatın
        
    • den hayat
        
    • hayata
        
    • hayatını
        
    Bu da harika birşey, çünkü Hayatta sıradan olmak kadar kötü birşey yoktur. Open Subtitles و هذا عظيم، لأن ليس هناك شيء أسوأ في الحياة من كونك عادية.
    Hayatta kalmak için Eleanor, yapmamız gerekenler var. Koru bunu. Open Subtitles هناك قانون أننا البقاء على قيد الحياة من قبل، اليانور.
    Bu üniformanın olmadığı bir hayat düşünemiyorum. Open Subtitles لم أستطع أن أتخيل الحياة من دون هذا الزي.
    Gerçekten böyle bir hayat mı yaşamak istiyorsun? Open Subtitles كنت حقا تريد أن تذهب من خلال الحياة من هذا القبيل؟
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    İlkel Dünya'da var olan bu hurdadan 4,5 milyar yıl önce hayatın çıkması gerekmiştir. TED أنت بحاجة لاستخلاص الحياة من هذه النفاية الموجودة في بداية الأرض، منذ أربعةـ أو أربعة بلايين سنة ونصف.
    - Gary Webb'den hayat dersleri. - Hayır, anne. Open Subtitles (ـ دروس الحياة من قبل (غاري ويب ـ كلا، يا أمي.
    Bir ölünün hayata döndüğüne duyulan şüphe nedensiz mi? Open Subtitles ليس هناك سبب لأشك ان رجلا عاد الى الحياة من الموت
    Ya da bir erkeğin hayatını yavaşça söndürüp acı çektirmekten zevk alıyordu. Open Subtitles أو ربما تستمتع بامتصاص الحياة من أحدهم ببطء و مشاهدته يعاني
    Mahatma Gandhi'nin de dediği gibi, "Hayatta, hızlanmaktan daha önemli şeyler var. " Open Subtitles :وكما قال المهاتما غاندي ..هناك ماهو أكثر في الحياة من مجرد زيادة سرعتها
    bazilarimiz sitmaya ve AIDS'e ragmen Hayatta kaliyor TED البعض منا ينجو من مرض الملاريا، و نبقى على قيد الحياة من الايدز.
    Bu rotaya giren mikroplar, Hayatta kalabilmek için dünyadan ihtiyaç duydukları her şeyi almak zorundalar. TED بالنسبة للميكروبات التي تسلك هذا الطريق، يتوجّب عليها أن تتحصّل على أي شيء يُبقيها على قيد الحياة من باطن الأرض.
    Hayal güçleri ile, buzdan bir hayat çıkarmanın, bir yolunu bulan insanlar. TED هم شعب... أوجدوا طريقة من خلال مخيلتهم لنحت الحياة من هذه القطعة الجليدية
    Bana gelince iblissiz bir hayat, bana benzer yollar açtı. Open Subtitles الحياة من دون شياطين فتحت آفاقاً للجميع
    Yeni bir hayat. Open Subtitles بإمكانكم أن تبدأو الحياة من جديد
    Günümüz yakıt hücrelerinde biz bunu platinle yapıyoruz. yaşam ise çok çok yaygın bir demirle. TED في خلايا الوقود التي نصنعها، نصنعها من البلاتينيوم. وهي تصنع في الحياة من نوع مشهور جداً جداً من الحديد.
    Yaşamın beşiği arayışına başlamak için öncelikle herhangi bir yaşam türünün temel gereksinimlerini anlamak önemlidir. TED حتى نشرع في البحث عن مهد الحياة من المهم أولًا فهم الاحتياجات الأساسية لأي شكل من أشكال الحياة،
    Ve bizim yapabileceğimiz şey, hayatın o anda size sunduğu şeydir. TED وما يمكننا القيام به، مهما قدمت لك الحياة من فرص في هذه اللحظة الراهنة.
    hayatın sudan ayrılması uzun sürdü ve hala bağları kopmamıştır. TED إستغرق الأمر وقتاً من الحياة من أجل الإنفصال عن الماء، وأنها لا تزال تومئ في كل وقت.
    Annalise'den hayat tavsiyesi alma. Open Subtitles (لا تأخذ نصائح الحياة من (آناليس
    Aktörlerinizin nefesi onu hayata döndürebilir. Open Subtitles عندما يعيد ممثلوك إليه نبض الحياة من جديد
    İşte, acımasız yabancı katilin hayatını kurtaracak olan çatlak liderimiz. Senin kesinlikle bir kahveye ihtiyacın var. Open Subtitles وقائدنا الذي سينقذ الحياة من القاتل الذي لا يرحم، يحتاج بالتأكيد إلى قهوة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus