Kaybedenler iş görüşmesine bile çağrılmaz veya sigorta primi için daha fazla ödeme yaparlar. | TED | بينما لا يحصل الخاسرون حتى على مقابلة عمل أو يدفعون أكثر مقابل التأمين. |
İran'da kazananlar ve Kaybedenler kimler? | TED | من هم الفائزون و من هم الخاسرون في إيران ؟ |
Eğer beş dakika içinde bizi almazlarsa gideriz. Sadece ezikler kapıda bekler. | Open Subtitles | إذا لم يدخلونا خلال خمسة دقائق , فإننا سنغادر فقط الخاسرون ينتظرون |
Aşk yalnız kalmaktan korkan ezikler için. | Open Subtitles | الحبّ ل الخاسرون الذين خائفون جداً لأنْ يَكُونونَ لوحده. |
Eğer kimse seninle hastasın diye içki içmiyorsa o zaman bu onların kaybı. | Open Subtitles | لو أنه لا يجلس أحد ويحتسي معك الشراب لأنك مريض، فهم الخاسرون إذاً |
Her zaman kaybeden biz oluyoruz, bize kötü diyorlar. | Open Subtitles | نحن دائماً الخاسرون الذين يظهرون بصورة سيئة |
mağluplar sulh ararken daha aciz görünürler. | Open Subtitles | عندما يلتمس الخاسرون السلام, يبدون اكثر ضعفا |
... Kaybedenler yürür! | Open Subtitles | أنتم الخاسرون ارحلوا اذهبوا الخاسرون يرحلون هيا |
Bunu sadece Kaybedenler kendisini kötü hissetmesin diye söylüyor. | Open Subtitles | أنه يقول هذا فقط كي لا يشعر الخاسرون بأي سوء. |
Kaybedenler, beş tane sahte elması alacak kadar açgözlü beş enayi. | Open Subtitles | و الخاسرون الوحيدون هم خمس لصوص جشعين كفاية لشراء خمس ماسات مزيفة |
Orman kanunu. Bulanlar, Kaybedenler. Kaybedenler, ağlayanlar. | Open Subtitles | انها نقطة موضع نقاش حراس المكتشفون الخاسرون الباكون انها حياة الغابة |
Bu oyunlar sadece çocuklar ve Kaybedenler için değil artık tatlım. | Open Subtitles | هذة اللعبة ليست للأطفال و الخاسرون بعد الان يا عزيزتى |
Bu latince "yaktığımız Kaybedenler" demek. | Open Subtitles | إنها كلمة لاتينية وهى تعنى الخاسرون المتذمرون |
İşletilmiş ezikler. Ezik falan değiliz. | Open Subtitles | الخاسرون الذين خُدعوا .. نحن لسنا خاسرون .. |
- Diğer ezikler gibi sen de otobüsle git ve tozumda boğul. | Open Subtitles | حسناً، أركبي الحافلة مع الخاسرون الأخرون |
Gerçek ezikler annecikleriyle yaşama eğilimi gösterir. | Open Subtitles | الخاسرون الحقيقيون هم أولئك الذين يميلون للعيش مع أمهاتهم |
Gündüz içen ezikler kesinlikle anlaşmamızın şartlarını yerine getirmiyor. | Open Subtitles | الخاسرون الذين يشربون لا تفي على الاطلاق بشروط اتفاقنا |
Noel'de, doğum günlerinde ve hafta sonlarında yalnız kalıyorsak da onların kaybı. | Open Subtitles | لذا، إن كنّا لوحدنا في الأعياد، أعياد الميلاد وعطلات الأسبوع، هم الخاسرون. |
ama bu onların kaybı çünkü şimdi gerçek düşündüklerimi söyleyeceğim, ana hatlarıyla: | Open Subtitles | هم الخاسرون لأنى سأقول الآن ما أفكر فيه حقا :وهو فى المقام الأول |
Her zaman kaybeden biz oluyoruz, bize kötü diyorlar. | Open Subtitles | نحن دائماً الخاسرون الذين يظهرون بصورة سيئة |
Belki de bu insanlar, şanlı mağluplar kulübü, dünyada nerede seçim varsa oraya giderek insanlara çağımızın gerekliliği olan biraz diğerlerini de düşünmeyi ve uluslararası sonuçları düşünmeyi hatırlatabilir. | TED | لذا أعتقد أن هؤلاء الأشخاص، نادي الخاسرون الرائعون، قد يجوبوا العالم أينما تكون هناك انتخابات ويذكروا الناس في عصرنا الحديث بأهمية التفكير للخارج قليلاً والتفكير في العواقب الدولية. |
Dışlanmış eziklerin takıldığı yer burası mı? | Open Subtitles | إذاً ، هل هنا حيث يتسكع الخاسرون المنبوذون ؟ |
Maç bitti zavallılar. Sökülün paraları. | Open Subtitles | اللعبة إنتهت، أيها الخاسرون أدفعوا النقود |
Başarısızlar ölür, başarılı olanlar da babam gibi çöküntüye uğrar. | Open Subtitles | حيث يموت الخاسرون وليس هناك فائزون بل رجال يسقطون وسط الحطام مثل أبي |