temel hizmetleri artırmanın bir yolu da buydu. | TED | إذا هذه طريقة لرفع مستوى الخدمات الأساسية |
Her geçen gün daha da yoğun oluyor. İnsanlara temel hizmetleri sunmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | مشغولون كل يوم محاولين تقديم الخدمات الأساسية للمواطنين |
Bağımsız hizmet yetkilileri aracılığıyla temel hizmet sağlanmasına odaklanmak da, hem temel hizmetleri düştükleri felaket seviyeden kurtaracak, hem de sıradan halka hükümetin işe yaradığı hissini verecektir. | TED | التركيز على توصيل الخدمات الأساسية من خلال هذه الجهات الخدمية المستقلة والتي أنقذت الخدمات الأساسية من حالاتها المأساوية وحتما ستعطي الناس العاديون الأحساس بأن الحكومة كانت تفعل شيئا نافعاً |
Fonların kötü durumdaki insanlara temel hizmetler için kullanılmasının daha iyi olduğunu söyleyen insanlar olacaktır. | TED | سيكون هناك آخرون يقولون بأن الأموال سيكون من الأفضل صرفها على الخدمات الأساسية للمحرومين. |
Yani, iş, temel hizmetler ve sonunda temiz hükümet. | TED | إذا الوظائف ، الخدمات الأساسية ، وأخيراً حكومة نظيفة |
temel hizmetlerin geliştirilmesi -- özellikle sağlık, çünkü çatışma sırasında çökmüştür. | TED | وثانيها تطوير الخدمات الأساسية خصوصاً الصحة ، والتي تكون مهزلة خلال الحرب |
temel hizmetler verilecektir. | Open Subtitles | وسوف يتمّ توفير الخدمات الأساسية |
Ve şimdiye kadar, bağışçılar arasında çatışma sonrası temel hizmetlerin nasıl kurulacağı konusunda şizofrenik bir yaklaşım oluştu. | TED | ولحد تاريخنا هذا ، هناك نوع من الإنفصام في مجتمع المتبرعين ، حول كيفية بناء الخدمات الأساسية في قطاعات مابعد الحرب |