Bir Tuhafiye dükkanım vardı. | Open Subtitles | كان لدىّ متجر هناك نوع من متاجر الخردوات |
Bir Tuhafiye dükkanım vardı. | Open Subtitles | كان لدىّ متجر هناك نوع من متاجر الخردوات |
Tuhafiye bölümü dün onu ele geçirdi daha da bırakmadı. | Open Subtitles | قسم الخردوات احتفظوا به لديهم من أمس ولم يفلتوه الى الآن |
Ve arkada da abur cubur ve ıvır zıvırlar için ya da diğer yarışmacıların tekerlerine atmak için raptiye koyacağın sepetin var. | Open Subtitles | و هناك سلة بالخلف لأجل الخردوات او الأطعمة الخفيفة او دبابيس صغيرة لترميها تحت عجلات منافسيك |
Bir sürü ıvır zıvır vardı, heryerde. | Open Subtitles | أعني أنه كان هناك الكثير من الخردوات, و قد ملأت المكان فحسب |
General Electric televizyon ve stereophonic ekranı kaçırmayın birinci katta, Tuhafiye bölümünü geçtikten sonra. | Open Subtitles | في الطابق الأول ، مباشرةً بعد قسم الخردوات |
Daha çok bir Tuhafiye dükkanı olacak. | Open Subtitles | وسيكون لبيع الخردوات في الأساس. |
Sen, o korkunç Tuhafiye dükkanındaki holigansın. | Open Subtitles | أنت ذلك المجرم من محل الخردوات الرديء |
Tuhafiye bölümüyle başka bir gün ilgilenebilirsin. | Open Subtitles | الخردوات يجب عليه الانتظار ليوم آخر للحصول على انتباهكِ - اوه - |
Denise Tuhafiye bölümüne. | Open Subtitles | دينيس , الخردوات |
Tuhafiye bölümü mü acaba? | Open Subtitles | قسم الخردوات ربما ؟ |
Bence istifçilik konusundaki dokunaklı bir simge ve diğer ıvır zıvırlarla birlikte onu da bağışlıyoruz. | Open Subtitles | إنه دليل قوي على التكديس، وسنتبرع به مع باقي هذه الخردوات. |
Daimi Moskova analistimiz olarak, bu akşam nefis bir Rus ıvır zıvırı ile uğraşmaya ne dersin? | Open Subtitles | كمحللنا المسقوفي المقيم ...كيف تود التحدي ...هذا المساء في صنف الخردوات الروسية؟ |
Bu ıvır zıvırları neden bir kasaya koymuş? | Open Subtitles | ما سبب الإحتفاظ بهذه الخردوات في خزينة؟ |
Bütün ıvır zıvırlar çekmeceden çıkmak istiyor. | Open Subtitles | كل الخردوات تريد الخروج من الدرج. |
Şu sihirli ıvır zıvırlara bakın! | Open Subtitles | - أقصد. أنظري إلي تلك الخردوات السحرية |
Wendy'nin katilinin kim olduğu, bu ıvır zıvırların içerisinde yatıyor olabilir ama biz elimizden kaçırmak üzereyiz. | Open Subtitles | أجل، حسناً، حل مقتل (ويندي) قد يكون في تلك الخردوات ونحن على وشك أن نخسرها. |