Şu iğrenç beyaz tüyleri ve boncuk gibi yuvarlak kırmızı gözleri biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف الصدمة الكبرى للشعر الأبيض و العيون الخرزية الحمراء |
Bu korkunç, boncuk gibi gözler bakarken yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع. تلك الأعين, الرهيبة الخرزية تُحـدِّق بك |
İsteyeceğim tek şey ben onu yerken boncuk gibi iki gözün bana bakması. | Open Subtitles | أخر ما أحتاجه هو منظر العيون الخرزية التي تنظر إلي بينما أحاول أن أكل |
Geçen gün bu çantayı battaniyenin altında buldum, eminim altında bir adam ölmüştür, ama boncuk işi çılgındı. | Open Subtitles | وجدت حقيبة نسائية قبل بضعة أيام وكانت تحت لحاف أنا واثقة 99 بالمئة أن رجلا قد مات تحته لكن رسوماتها الخرزية كانت مثيرة |
Siktirin gidin buradan sizi boncuk gözlü küçük boklar! | Open Subtitles | أغربوا عن وجهي أيها الملاعين الصغار ذوي العيون الخرزية! 00 |
Ve ruhunu harap eden boncuk gözleri olan. | Open Subtitles | والعيون الخرزية التي تنهش روحك |
Tanrı'ya şükür hiçbirimiz o piçin boncuk gibi gözlerini miras almadık. | Open Subtitles | الحمدلله لا احد منا ورث العينين الخرزية |
boncuk gözler ve hepsine. | Open Subtitles | بالعيون الخرزية وكل شىء |