Yarın Kinshasa varacak olan 1000 tane yeni nesil seramik su filtresi var. | Open Subtitles | هناك 1000 من هذا التكوين من مرشحات المياه الخزفية ستصل الى كينشاسا غدا. |
2. Dünya Savaşı'ndan önce seramik yemek takımı üreticileri renkli cilalarda yaygın olarak uranyum oksit kullanıyordu. | TED | قبل الحرب العالمية الثانية، كان شائعا عند مصنعو أواني الطعام الخزفية استخدام أكسيد اليورانيوم في طلاء الزجاح الملّون. |
Veya eldivenleri vitrine koydukları o seramik el kalıpları gibi. | Open Subtitles | أو إحدى تلك الأيدي الخزفية التي تُستعمل لعرض القفازات. |
Bu teknik Porselen bebeklere saç eklemek için kullanılır. | Open Subtitles | إنها تقنية مستخدمة لتعليق الشعر على الدمى الخزفية |
Köprüyü, lazerli beyazlatmayı, Porselen değil de altın kaplamayı. | Open Subtitles | غطاء الاسنان ، التبييض بالليزر والتيجان الذهبية وليست الخزفية |
Manikürlü, vücudu bronzlaşmış ve Porselen dolguları var. | Open Subtitles | انه يحصل على تجميل الأظافر، علىسماركاملالجسم، و التيجان الخزفية. |
Şey, neyse ki elimizde... senin güveç kabın var, değil mi? | Open Subtitles | حسنا, لدينا الاواني الخزفية لنشكر الله على ذلك |
- Son derece gelişmiş, dayanıklı seramik rulman parçası. | Open Subtitles | مم، الراقية، المغطى بالكامل الكرات الخزفية. |
Adak taşının etrafında ise yüzlerce seramik vazo ve heykelcikler buldular. | Open Subtitles | حول المذبح المئات من الفازات الخزفية والتماثيل الصغيرة |
Bir şeyler alıyor, seramik gibi, değerli metaller gibi şeyler biriktiriyor bu da karotid arterlerinde damar tıkanıklığına neden olmuştur. | Open Subtitles | انه يشتري شيئا يجمع شيئا الادوات الخزفية,معادن نفيسة مما تسبب بانسداد شرايين الصاعدة لدماغه |
Chinon Court'ta telegraf direklerindeki seramik izolatörleri değiştiriyordunuz. | Open Subtitles | في يوم التتويج، لتحل محل العوازل الخزفية على أعمدة التلغراف من قبل محكمة شينون. |
Bu, seramik bir malzemedir, Porselen kahve fincanı, mutfak eşyası veya şömine tuğlası yapımında kullandığımıza benzer performansta bir malzemedir. | TED | وهي مادة خزفية تشبه في أدائها المواد الخزفية المستخدمة لصناعة أكواب القهوة وأدوات الطهي، أو الطوب المستخدم في تغليف المواقد من الداخل. |
Annemin seramik kedi koleksiyonu hassas. | Open Subtitles | قطّة أمّي الخزفية مجموعة أحاسيس |
Şu saat... 10 günlük güç rezervi olan seramik saat mi? | Open Subtitles | ... و تلك الساعة هل هي تلك الساعة الخزفية مع أحتياطي الطاقة لمدة 10 أيام ؟ |
Böyle bir Porselen set 30 bin dolar civarı olabilir. | Open Subtitles | طقم كهذا من الطبقة الخزفية للأسنان قد يكلّف ما قيمته 30 ألف دولار. |
Porselen bebek topluyorsun diye duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكِ تجمعين الدمى الخزفية |
Porselen bebek gibi... | Open Subtitles | كنت مثل اللعبة الخزفية الصغيرة, |
Porselen koleksiyonları eşsiz. | Open Subtitles | ليس لمجموعتها الخزفية مثيل. |
Benim Porselen vazom. | Open Subtitles | مزهريتي الخزفية |
Eğer o şey tavuk güveç ise şanslısın, çünkü... | Open Subtitles | حسنا , إذا كان لأجل الدجاجة الخزفية فانت محظوظة بسبب أني فقط, |
Bu Çin porseleni ve danteller de. Babamın bana bıraktığı 50 altını unutmayalım. | Open Subtitles | وأمتلك كل هذه الأواني الخزفية والمفروشات الكتانية وخمسين جنيهاً ذهبياً تركها لي أبي |