sert çocuğu oynayan ana kuzularından hoşlanmam. | Open Subtitles | أكره هؤلاء المدلّلون الذين يتصنّعون الخشونة. |
Nükleer enerji santralını protesto yürüyüşündeydik... ve bizi tutuklamaya geldiler... sert bir şerif arkamdaki kadını itip kaktı. | Open Subtitles | كانت هناك مظاهرة إحتجاجية على موضوع المفاعل النووي وعندما أتو إلى إعتقالنا كان ذلك الشرطي المزعج يتعامل ببعض الخشونة مع المراءة التي خلفى |
Ben elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Buffy kaba gücü sever. | Open Subtitles | أراهن عندما عندما ينتهي كل شئ بافي تحب الخشونة |
Onu böyle kaba şekilde tutmamalısın. | Open Subtitles | يجب ألّا تتعاملي مع الدُمية بهذه الخشونة |
- Kavgaya ne dersin? | Open Subtitles | الخشونة |
pürüz ezelden, ezelden beri insan hayatının bir parçası. Ve antik dönem yazarları bunun hakkında yazmışlar. | TED | الخشونة هي جزء من حياة الإنسان منذ الأزل وإلى الأبد. ولقد كتب المؤلّفون القدماء حول هذا الموضوع. |
Gizliden gizliye hoşuma gitti ama bir dahaki sefere bilmiyorum, belki o kadar sert değil. | Open Subtitles | -أجل . أنا أحبه بسرية، لكن في المرة المقبلة، لا أدري، ربما ليس بتلك الخشونة. |
-Sen daha sert davranmanın ne olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | عزيزتي ، لا تعلمين ما هي الخشونة |
Diane'in üzerine çullanmıştı. Biraz sert davranmam gerekti. | Open Subtitles | لقد كان مستلقياً على (دايان) اُضطررت لإستعمال الخشونة معه |
Şimdi sert mi oynayacağız? | Open Subtitles | ويلاه، نحتذي الخشونة الآن؟ |
Ellerini üzerime koydu, ben de kaba kuvvet kullanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | مدّ يديه عليّ، فتحتم علي إستعمال الخشونة |
Şimdi niye o kadar kaba olduğu anlaşılıyor. | Open Subtitles | الان عرفت من اين اتت بهذة الخشونة. |
Demek istediğim, kaba bir şekilde değil. | Open Subtitles | أقصد .. ليس بتلك الخشونة. |
kaba mekan! | Open Subtitles | الخشونة! |
- Kavgaya ne dersin? | Open Subtitles | الخشونة |
Bir gün, bir arkadaşım, bana takılmak için, bir resim getirdi ve dedi ki; "Bu eğrinin pürüz değeri kaçtır?" | TED | ذات يوم، قام أحد أصدقائي، بُغْية إزعاجي، قام بجلب صورة ، وقال : "ما هي قيمة الخشونة في هذا المنحنى؟" |