Korumaya çalıştığın aramızdaki mahremiyet her ne ise teşekkür ederim ama şu anda hiç hoş değil. | Open Subtitles | مهما كانت الخصوصيه التي تحاول إخفاءها بيننا, فأنا أشكرك عليها ولكن ذلك ليس مرحبٌ به الآن |
Şu anda mahremiyet istiyoruz böylece David toparlanıp sevdiği insanlarla olabilir. | Open Subtitles | نطلب الخصوصيه في هذه اللحظه حتى يستطيع ديفيد ان يتأقلم من جديد وان يبقى مع احبابه |
Bir yere daha özel gitmeli? Jacob Dorchen gizlilik istiyor. | Open Subtitles | هل نذهب لمكان اكثر خصوصيه؟ جيكوب داركهن يسال عن الخصوصيه. |
Bu gizlilik ve ulusal güvenlik dengesi olarak da görebileceğimiz bir konu. | TED | وقد تم نوعا ما صياغته كتوازن بين الخصوصيه و الامن القومي |
Aşırıcı derecede mahremiyetine düşkünsün. | Open Subtitles | أنت شديد الخصوصيه |
Güzel, çünkü biraz mahremiyete ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لن نحتاج أكثر من هذا قليلاً من الخصوصيه |
- Bu soğanlar ezilmiş. - Biraz özel hayat istiyorum. | Open Subtitles | هذا البصل غير ناضج امي ,من حقي ان احصل علي بعض الخصوصيه |
Biraz mahremiyetim olamaz mı? | Open Subtitles | لا يمكن للرجل أن يحصل على بعض الخصوصيه ؟ |
Özenle hazırladığı bu kandırmacayla... sürdüğü yaşamın gizli kalmasını... sağlamak istemiş olması da kuvvetle muhtemel. | Open Subtitles | ومنالمحتمل, أنهلجألهذهالكذبه, كي يحظي ببعض الخصوصيه و هو يرضي نزوته |
Hayır, dışarıdalar. mahremiyet istedim. | Open Subtitles | لا إنهم ينتظرون بالخارج أريد بعض الخصوصيه |
Ve bu adamın söylediği 1964'deki "Katz v United States" kanunu olan kişisel mahremiyet haklarına aykırıdır. | Open Subtitles | ما قمت به يخالف حكم قضية "كاتز" ضد الدوله 1964 حينما قننت المحكمه العليا شروط الخصوصيه |
O yüzden, bunu kendilerine saklamaları açısından bir miktar mahremiyet hakları olduğuna inanıyorum ancak Obama da dahil adaylar bunu ifşa ediyorlar. | Open Subtitles | و من ثم أعتقد أنه هنالك بعض الحق حول الخصوصيه بمعني أنك لو لا تحمل الموضوع علي ذراعيك و اولائك المرشحون يحملون الدين علي أذرعهم، بما فيهم أوباما |
Fakat burada, biz mahremiyet sunuyoruz. | Open Subtitles | لكننا هنا نحافظ على الخصوصيه |
Kati surette düşüncem şudur ki; halk, gizlilik hakkına sahiptir ve bizlerde gizlilik haklarının korunduğundan emin olmak için canla başla çalışıyoruz. | TED | لذا اعتقد بالاطلاق, ان للناس حق في الخصوصيه, ونحن نعمل بجد لتأكيد ان هذا الحق في الخصوصيه محمي. |
gizlilik ve kişisel bilgi konusu hükümetlerin de üzerinde bir konu dolayısıyla gerçekleri öğrenin. | TED | قضيه الخصوصيه و البيانات الشخصيه اكبر من مجرد الحكومه, لذا اعرفوا الحقائق. |
Bu odadaki kasalar üst seviyede gizlilik içermektedir. | Open Subtitles | الصناديق فى الغرفه لها اعلى درجات الخصوصيه. |
Aşırıcı derecede mahremiyetine düşkünsün. | Open Subtitles | أنت شديد الخصوصيه |
Yapacağım şey için mahremiyete ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | " في الكلية هناك مكان واحد فقط يمكنك الذهاب إليه إذا كنت ترغب في القليل من الخصوصيه " |
Sadece, keşke birazcık mahremiyetim olsaydı diyorum bazen. | Open Subtitles | اتمنى ان احصل على بعض الخصوصيه بعض الاحيان |
Özenle hazırladığı bu kandırmacayla... sürdüğü yaşamın gizli kalmasını... sağlamak istemiş olması da kuvvetle muhtemel. | Open Subtitles | ومنالمحتمل, أنهلجألهذهالكذبه, كي يحظي ببعض الخصوصيه و هو يرضي نزوته |