Plan, mahkeme salonunun basamaklarında bir konuşma, vali sizi tanıtıyor, ...daha sonra da siz beş dakika kendinizi tanıtıyorsunuz. | Open Subtitles | الخطة هي أن تلقي خطاب تَدريجيّاً عن دار القضاء، سيقدمك الحاكم وستتحدثين بعدها لـــ 5 دقائق لتقديمي بها نفسك |
Plan Doğu Almanya'nın tepkisini ölçmek ve Berlin'e müttefik giriş-çıkış yetkisini yeniden tasdik etmekti. | Open Subtitles | كانت الخطة هي جس نبض ،رد فعل ألمانيا الشرقية وإعادة التأكيد على حقوق التحالف في الوصول لبرلين |
İnanıyorum ki Plan, kredi kartı şirketlerinin, merkezlerini havaya uçurmak, vede T.R.W. binasını. | Open Subtitles | أظن أن الخطة هي تفجير المقرات الرئيسية لشركات بطاقات الأئتمان |
Bu durumda, Planımız bayan ve baylar beş gün sonra tekrar toplanacağız. | Open Subtitles | لذا , الخطة هي سيدتي وسادتي نحن سنستأنف الإجتماع بعد 5 أيام |
Planımız; pistte rehberimiz ile buluşmak, kano ile nehrin yukarısına geçmek ve oradan da helikopter ile Roraima Dağı'nın zirvesine uçmak. | Open Subtitles | الخطة هي أن نلتقي مرشدَنا في مهبط الطائرات، لنذهبَ في زورق إلى مصبّ النهر، على أمل الوصول لقمة جبل "رورايما" بالمروحية. |
Planım şu, tüfeğimi alacağım ve yukarı çıkıp onu öldüreceğim! | Open Subtitles | الخطة هي انني سأخذ هذه البندقية وسأذهب للاعلى هناك وقتله |
Sanırım Plan, kredi kartı şirketlerinin merkezlerini ve T.R.W. binasını havaya uçurmak. | Open Subtitles | أظن أن الخطة هي تفجير المقرات الرئيسية لشركات بطاقات الأئتمان |
Plan kötü cadının güçlerini bu küçük iksirle bağlamak. | Open Subtitles | إذاً الخطة هي أن نحجز قوى الساحرة بهذه التعويذة الصغيرة |
Plan onun Teresa'nın arkasından süzülerek bıçaklamasıydı. | Open Subtitles | الخطة هي أن تقوم بطعن تيريزا من الخلف عندما تهرب |
Plan seni buradan uzaklaştırmak. İşte bu yüzden gelemem. | Open Subtitles | الخطة هي أخذك بعيداً من هنا لهذا لا أستطيع أن آتي معك |
Tamam, Plan Mojave'den kıyıya doğru geçmek olacak. | Open Subtitles | الخطة هي , أن نتوجه مباشرةً إلى الشاطئ من خلال موييف |
Plan otoparktaki tüm araçların plakasını alıp, bir şey gören var mı diye bakmak. | Open Subtitles | الآن، الخطة هي أن نراجع أرقام اللوحة لكل السيّارات التي وقفت بهذا المكان ونرى إن كان أحدهم قد رأى أي شيء |
Plan botla kuşların etrafında uçmak, ama bu uzak bir hayal gibi görünmeye başlıyor. | Open Subtitles | الخطة هي ان تطير لطيور جنبا إلى جنب مع الزورق, ولكن هذه هي البداية لتبدو وكأنها حلم بعيد المنال. |
Plan ünlü Manhattan ufkunu geçerek binlerce kar kazının göç yolunu tekrar etmek. | Open Subtitles | الخطة هي الطيران متجاوزين أفق مانهاتن لشهيرة يعيد رسم مسار الرحلة التي اتخذت من قبل الآلاف من اوز الثلوج البرية. |
Plan hepsini bir kerede ortadan kaldirmak yani? | Open Subtitles | إذن الخطة هي أن نأخذهم جميعا في وقت واحد؟ |
Plan şöyle, onun işaret göndermesini bekleyeceğiz sonra da temasa geçeceğim. | Open Subtitles | الخطة هي أنّنا ننتظره إلى أن يقوم بإرسال إشارةٍ لنا و من ثمّ سأقوم بالإتصال معه |
Planımız hayatta kalabilmek. | Open Subtitles | الخطة هي البقاء على قيد الحياة حتى تنتهي الحرب |
Planımız kendi başımıza büyümek ve Amerikalılar olmadan güçlenmekti. | Open Subtitles | كانت الخطة هي أن نتوسع لوحدنا، ونعزز قوتنا من دون أن نحصل على دعم من الأمريكيين |
Planımız şu ki, birçok yeni icademızı videoya çekeceğiz, ...internete yükleyeceğiz, sonrasında da reklam gelirlerinden para kazanacağız. | Open Subtitles | الخطة هي, أن نجري بعد الفكاهة اللطيفة و ننشرهم على الانترنت ثم نجلب إعلانات |
Planımız şu. Bakalım seni fark eden birileri olacak mı? | Open Subtitles | الخطة هي أريد معرفة إن كان هناك سيارات ستلاحظك |
Planım, evren beni doğru yöne yönlendirene kadar ikisiyle de çıkmak. | Open Subtitles | حسناً أعني بأن الخطة هي مواعدة الأثنان حتى يدفعني الكون إلى الإتجاه الصحيح |
Plana göre onu öldürüp Jamaikalılar yapmış gibi göstermekti. | Open Subtitles | كانت الخطة هي قتله وجعل الأمر يبدو وكأنّ الجامايكيين فعلوا ذلك. |