Neyse ki, bu 5 aylık Tehlikeli dönem boyunca anneleri çok daha dikkatli olacak. | Open Subtitles | لحسن الحظ فإنهم يمكن أن يتوقعوا إنتباها كاملا من أمهم أثناء فترة الخمسة اشهر الخطره هذه |
Tecavüz'ün Tehlikeli mutantların beşiği olduğu görüşüne katıImıyorum. | Open Subtitles | لا اوافق على ان التطفل هو شبكه من المخلوقات الخطره |
Tehlikeli gölgeler, kara kuşlar ve diğer korkunç şeyler çıkageldi karanlığın içinden. | Open Subtitles | الظلال الخطره و الطيور السوداء و الاشياء الفظيعه خرجت من الظلام |
HazMat ekibi bulaşıcı olmadığını garanti etti. Ama dikkatli olmanız önerilir. | Open Subtitles | فريق المواد الخطره اكد لي انه لم يتعرض, لكن الحذر واجبٌ. |
Senin akrobasi yapabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم يكن لدي اي فكره بأنك تجيدين الاعمال الخطره. |
Fakat siz kıdemli savaşçılar, eski bir yunan tarihçiden duyulmuş... böyle Tehlikeli bir yolculukla ilgilenmez misiniz? | Open Subtitles | لكن ، المحاربون القدامى ، لن يكونوا مهتمين في مثل هذه الرحله الخطره يمكن ان يتخذها مؤرخ يوناني قديم |
Kışı Himalayaların güneyinde geçirdikten sonra beslenebilmek için Tehlikeli dağ silsilelerini geçerek platodaki göllere ulaşırlar. | Open Subtitles | بعد أن انتهى الشتاء جنوب الهملايا الأوز المنقب يعبر الجبال الخطره كل ربيع للتزاوج على بحيرات الهضبة. |
Ancak kendinize, tüm Tehlikeli ve yıkıcı güçleri serbest bırakmakta engel olmamalısınız. | Open Subtitles | و لكن عدم كبح جماح نفسك يعني افلات القوى المدمره و الخطره بداخلك |
Mor eldivenli kız kaşlı adam ve bütün o Tehlikeli objelerle ilgili hikâyelerine inanmıyor. | Open Subtitles | عن الفتاة بالقفازات الأرجوانيه قصتك عن الرجل بالحاجبين أو كل هذا الكلام عن التحف الأثريه الخطره |
Tehlikeli Madde Birimi'ni çağırsak iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تستدعى فريق التعامل مع المواد الخطره |
Sizi İç Güvenliğe teslim edeceğim... ve Tehlikeli hayvanlar için yapılmış bir hapishaneye atılacaksınız. | Open Subtitles | ساُسلمكم الى الأمن الداخلي وسوف يزجون بكم في سجن حديقة الحيوانات الخطره |
Güvenli hâle getiriyoruz. Tehlikeli her seyi kafalarindan aliyoruz. | Open Subtitles | أجعلهم امنين , و أخصلهم من الأشياء الخطره التي في رؤوسهم |
Böyle yarışmalar için hayatının temiz olması lazım, sense geçen hafta Tehlikeli madde kıyafeti giymiş, içinde erimiş arkadaşın olan bir varil taşıyordun. | Open Subtitles | مسابقه الجمال هذه جدا نظيفه والاسبوع الماضي كنت تلبسين بدلة المواد الخطره وتدفعين برميل بداخله صديقتك المذابه |
Tehlikeli madde ekibi için uğraşıyorum ama toplamak biraz zaman alacak. | Open Subtitles | سأهرول الى فريق الامراض الخطره , لكن سيتطلب الامر بعض الوقت لتجميعهم |
Kullanıcıyı şehrin Tehlikeli bölgelerinden uzak tutarak yönler vermesi ve yardım etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | من المفروض أن تساعد في حمايه الناس بإعطائهم توجيهات لتجنب الاجزاء الخطره من المدينه. |
Tarih, sadece onu kontrol etmeye çalışanlara hizmet ederken, ...anıların ateşini söndürenler gerçeğin Tehlikeli ateşini de söndürürler. | Open Subtitles | بينما التاريخ, يخدم فقط الذين يسعون للسيطره عليه. أولئك,الذين يريدون اخماد شعلة الذكرى. من أجل إخماد نار الحقيقه الخطره. |
Ve iki yere de HazMat ekibi. Hallediyorum. | Open Subtitles | وفريق المواد الخطره إلى المكانين,اعمل على ذلك. |
HazMat gelene kadar burada kalacağız. | Open Subtitles | سنبقى هنا حتى يأتي فريق المواد الخطره وينظفنا. |
Ve HazMat de Esther'in yerinde araştırma yapıyor. | Open Subtitles | و فريق المواد الخطره يقوم بتنظيف مكان "ايسثر". |