Beyefendi, şu hasır sandalyelerle ilgileniyoruz ama ücret olarak tam karşılığını vermek niyetinde değiliz. | Open Subtitles | سيدي, نحن مهتمّون بشراء كراسي الخوص, و لكن نحن تماما غير راغبين في دفع الثمن كاملًا. |
Tam sandalyeleri yakıyorduk, galiba hasır bir anda parladı. | Open Subtitles | نحن أشعلنا الكراسي, ربما كان هناك طلاء على الخوص, أو شيء ما. |
hasır sandalyeleri parçalara ayıralım, ortaya yığalım, ki burası da metal, sonra da hasır sandalyeleri yakıp sosisleri üzerinde pişirelim. | Open Subtitles | ما رأيك في أن نكسّر كراسي الخوص هذهإلىأن تصيرفتات, ثم نضعهم في وسط العربة الذيهومعدن, ثم نحرق كراسي الخوص, و نشوي عليها النقانق. |
hasır piknik sepetlerimiz... hasır piknik şapkalarımız olurdu. | Open Subtitles | يمكن أن نحصل على سلّات نزه من الخوص... ويمكنني أن أصنع قبّعات نزه من الخوص. |
Biz hasır dükkanında olacağız. | Open Subtitles | سنذهب الى متجر الخوص |
Ben sana hasır top aldım. | Open Subtitles | أنا... جلبت لك كرة من الخوص. |
hasır, hasır kanatlar! | Open Subtitles | الغصن... شفرات الخوص! |