"الداخلية في" - Traduction Arabe en Turc

    • İç
        
    Yatak odası penceresinin önünde ayak izi, arabada da iç çamaşırı bulunmuştu. Open Subtitles أيضاً وجدنا طبعة حذائه خارج نافذة غرفة النوم وثيابها الداخلية في سيارته
    Bugün gördüklerimiz Mars, Dünya, Merkür ve Venüs iç güneş sistemimizin hayatta kalanları. Open Subtitles ما نراه الآن المريخ والارض وعطارد والزهرة هذه الكواكب الداخلية في النظام الشمسي
    Ve arkadaş arkadaşının Forest Hills'den iç çamaşırı almasına izin vermez. Open Subtitles والاصدقاء لا يسمحون للاصدقاء الاخرين بشراء الملابس الداخلية في فورست هيلز
    İlk tehdit modeli saldırganın araçtaki iç ağa erişmesi durumunda neler yapabileceği. TED كان أول نموذج تهديد لرؤية ما يمكن أن يفعله شخص ما إذا أمتلك مهاجم بالفعل إمكانية وصول إلى الشبكة الداخلية في السيارة.
    Hey, bana bir iyilik yapar mısın? İç çamaşırını buzdolabıma koyma. Open Subtitles هل يمكنكِ أن تعملي لي خدمة بألا تضعي ملابسكِ الداخلية في ثلّاجتي؟
    Şimdi iç çamaşırlarımızı, ceplerimize koyalım ve dışarı çıkalım. Open Subtitles الآن، دعينا نضع ملابسنا الداخلية في جيوبنا و نخرج
    İnanın bana, buzdolabımda iç çamaşırlı bir adam yakalarsam umarım sizin yarınız kadar erkek olabilirim bayan bayan... Open Subtitles ثقي بي، إذا أنا أمسكت رجل بملابسه الداخلية في ثلاجتي أتمنّى أنني نصف الرجل مثلما كنت سّيدة
    Şehrin iç iletişim sistemlerine giriş yapmalıyız, yani son defa bir şeyleri açtığın zaman ne olduğunu unuttun mu? Open Subtitles علينا الولوج إلى نظام الاتصالات الداخلية في المدينة أتذكر ما حصل عندما بدأت بتشغيل الأجهزة؟
    İç çamaşırını sepete koyar mısın? Open Subtitles هل من الممكن أن تضعّ ملابسك الداخلية في السلة ؟
    Anne, güzel iç çamaşırlarımdan bugün odama kaldırdıkların oldu mu? Open Subtitles امي هل حدث وان وضعتي اي من ملابسي الداخلية في غرفتي اليوم؟
    FBI iç işleri şefi. Open Subtitles .مدير الشؤون الداخلية في المباحث الفيدرالية
    Beyin dalgaları asgaride, nabzı 20, ama iç organları şahane durumda. Open Subtitles موجات الدماغ متدنية ومعدل القلب 20 لكن أعضاؤه الداخلية في أحسن حالاتها
    O eski moda iç çamaşırını yatağımda unutman kadar üzülmüyorum. Open Subtitles لست مستاءاً بقدر ما أنا مستاء منكِ لأنكِ تركتِ ملابس جدّتكِ الداخلية في فراشي
    Hassas pantolonların kraliçesi kendi ilişkisinde bile iç çamaşırı giymiyor. Open Subtitles أن ملكة التملّق الرقيقة ليست حتى مرتدية ملابسها الداخلية في علاقتها الخاصة
    Dua edin de, iç çamaşırı sizin koleksiyonun içinden çıkmasın. Open Subtitles أنت أفضل تَتمنّى بأنّنا لا نَجِدُها الملابس الداخلية في مجموعتِكِ الصَغيرةِ.
    Şu an altımda iç çamaşırı yok. Open Subtitles أنا لا لبس أي الملابس الداخلية في الوقت الحالي.
    Evet. İstediğiniz zaman beni iç çamaşırımla görebilirsiniz. Open Subtitles صحيح ، بإمكانكِ أن تري ملابسي الداخلية في أي وقتٍ تشائين
    En iyi elbiseni giy. Şu iç çamaşırları evde bırak. Open Subtitles ارتدي أفضل ما لديك واتركي ملابسك الداخلية في المنزل
    Çok seksi bir kurtarmaydı. O iç çamaşırı hala evde mi? Open Subtitles مازالت لديك تلك الملابس الداخلية في المنزل، صحيح؟
    Ve bu arada, veli toplantısında iç çamaşırı giymelisin. Open Subtitles وبالمناسبة , يجب عليك ارتداء ملابسك الداخلية في جمعية الآباء والمعلمين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus