tavuğu düzeltmek için birkaç tane farklı yönetemimiz var aslında. | TED | في الحقيقة يوجد العديد من الطرق لذلك يمكننا فيها ان نصلح الدجاجة |
Sorun değil Ben tavuğu koyarken, siz rendelesenize. | Open Subtitles | لا بأس , سأخبرك بأمر لم لا تقوم بالنشر بينما أضع الدجاجة ؟ |
Biri şu lanet tavuğu kıçımdan çekebilir mi? | Open Subtitles | هلا يخرج أحدكم هذه الدجاجة من مؤخرتى رجاءً؟ |
Çocuklara tavuğun tavuk gibi göründüğünü öğretmenin nesi yanlış? | TED | أتعلمون , ماهوالعيب في تعليم الأطفال ؟ أن الدجاجة تبدو كدجاجة |
Evet, dâhi çocuk, bu mecazda, hastaneyi bir tavuğa benzettim. | Open Subtitles | سيدي؟ أجل أيها العبقري, في هذا التشبيه, المستشفى هي الدجاجة |
Diğer tarafta dostumuz evcil tavuklar var. | TED | وعلى الجانب الآخر، لدينا صديقتنا الدجاجة المنزلية المستأنسة. |
Birisi şu lanet tavuğu kıçımdan çıkarabilir mi, lütfen? | Open Subtitles | هلا يخرج أحدكم هذه الدجاجة من مؤخرتي رجاءً؟ |
Hayır, bütün tavuk istiyorum şurda gördüğüm tavuğu.bak bak bak. | Open Subtitles | لا.. أريد الدجاجة كاملة وليس هذا الجزء فقط |
İyi bir tavuğa benziyorsun iyi tavuğu gözünden anlarım. | Open Subtitles | تبدو دجاجة جيدة و أنا أعرف الدجاجة الجيدة عندما أشاهد واحدة |
tavuğu, 190 derecelik fırına koymanız gerekiyor. | Open Subtitles | أريد منكِ أن تضعي الدجاجة في الفرن عند درجة حرارة 375 |
önce seni halledeceğim, sonra da tavuğu kızartacağım! | Open Subtitles | أولاً سأهزمك، و بعدها سأتولي أمر الدجاجة. |
Bir tavuğu mısırla besle ve hasta olsun, aynı ilk yerleşik insanlara olduğu gibi. | Open Subtitles | نقوم بإطعام الدجاجة طعاماً من الذرو فتمرض كما حدث مع المستوطنين الأوائل |
Bir tavuğu mısır ve lisin ile besle, ve 8 ay yerine 6 ayda süpermarket raflarına gitsin. | Open Subtitles | ولكن اذا اطعمت دجاجة الذرة مع اللايسين واننتقلت من الدجاجة إلى البيضة إلى السوق ففي خلال ستة اشهر بدلاً من ثمانية |
Zamanı ineğin sağılmak için eğilmesiyle biliyorum ve tavuğun yumurtlayınca gıdaklamasıyla. | Open Subtitles | أعرف الوقت من البقرة الجاهزة للحلب و قوقأة الدجاجة عندما يتم جمع البيض |
Başkan denilecek tavuğun yüzünden, sanırım dağılmak zorundayız. | Open Subtitles | مجموعتنا يجب أن تنتهي ، شكراً للرئيس الدجاجة |
Bu kişilerden hangisinin bir tavuğun kafasının yerini almak konusunda yetenekli olduğunu görmem lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة لمعرفة أي واحداً من هؤلاء الأشخاص لديه المهارات لكي يكون رأس الدجاجة |
Pilav fena değildi, ama şunu bil ki... ahtapotun tadı tavuğa benzemiyor. | Open Subtitles | حسنا الارز كان جيدا لكن فقط للتسجيل الاخطبوط لا يتذوق مثل الدجاجة |
Bu yüzden tavuklar, büyük göğüslü olacak şekilde "tasarlandı". | Open Subtitles | لذلك اعادوا تصميم الدجاجة ليكون لها صدر اكبر |
Senin koca burnuna yumruk atmak istemiyorum, koca kuş. | Open Subtitles | لا اريد ضربك على انفك أيتها الدجاجة الكبيرة |
Hepimizi pislik bir tavukla yaşamak zorunda bırakan ben değilim ama! | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذى يجعلنا نعيش مع تلك الدجاجة القذرة الصغيرة |
Çünki yumurta kapalı bir sistem değil; bir tavuktan çıkıyor. | TED | هذا لأن البيضة ليست منظومة مغلقة ؛ إنها تأتي من الدجاجة. |
12:45, ilk dans. 1:00, sandalye dansı, piliç dansı, süpürge dansı... | Open Subtitles | في الساعة الواحدة رقصة التشجيع رقصة الدجاجة رقصة المكنسة |
- O piliçle seviştiğin film. | Open Subtitles | ذلك الفيلم الذى كنتِ تهربين فيه من الدجاجة |
Haneniz yanıp kül oldu, ama en azından pilici kurtardık. | Open Subtitles | حجرتك احترقت قليلاً، لكن أنقذنا الدجاجة |
Bence senin korkak olduğunu göz önüne aldığımızda sana iyi gelebilirdi. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا جيد بالنسبة لك خصوصا و انك مثل الدجاجة |
Hey şampiyon, "Chicken Little" i izlemek ister misin? | Open Subtitles | يا بطل هل تود مشاهدة فيلم الدجاجة الصغيرة؟ |
- Tavuk kız! Tavuk kız! - Tavuk kız falan olamam. | Open Subtitles | السيده الدجاجة ، السيده الدجاجة لا أنا لا أريد أن أكون السيده الدجاجة |
Öncelikle, tavukta bu çirkin tümöre sebep olan virüsle çalışmaya başladım. | TED | في البداية، كنت أعمل مع هذا الفايروس. الذي يسبب هذا الورم القبيح في الدجاجة. |
Ama ailem bunun yerine bana küçük plastik bir tavuk aldı. | Open Subtitles | بدلاً من شرائها لي اشترى لي أهلي تلك الدجاجة البلاستيكية الصغيرة |