"الدرجة الاولى" - Traduction Arabe en Turc

    • Birinci sınıf
        
    • birinci sınıfta
        
    • Birinci mevkii
        
    • Birinci derece
        
    • dereceden
        
    • yolcu olduğunu
        
    Birinci sınıf, el dokuması, önceki sahibi Galile'li bir marangoz. Open Subtitles نسيج محلي من الدرجة الاولى كان في السابق لنجار الجليل
    Birinci sınıf Fransız restoranları New York kremalı çizkekleri umursamazlar. Open Subtitles المطاعم الفرنسية من الدرجة الاولى لا تهتم بفطيرة الجبن النيويوركية
    Ben iade istemiyorum, bir ay önce birinci sınıfta ayırttığım yeri istiyorum. Open Subtitles لا أريد إسترجاع المال أريد مقعد من الدرجة الاولى حيث حجزت منذ شهر
    Bunu birinci sınıfta, zengin bir adam onu alır da mutlu... bir hayat verir umuduyla bırakmışlardır. Open Subtitles إنهم تركوه فى الدرجة الاولى على أمل أن يتبناه واحد من الاثرياء ويعطيه حياة سعيدة
    Bu çok normal. Birinci mevkii köpekler işemek için buraya gelir. Open Subtitles هذه ظاهرة نموذجيّة، كلاب مسافري الدرجة الاولى تدنوا إلى هنا لقضاء حاجتها.
    Tüm bu altı kişiyi öldürmekten... Birinci derece cinayetle... suçlu bulun. Open Subtitles انها مذنبة في قتل الستة جميعاً تهمة القتل من الدرجة الاولى
    Mr. Philby, birinci dereceden adam öldürmeye teşebbüsten tutuklusunuz. Open Subtitles ياسيد فيليبي انت رهن اعتقال لجريمة قتل من الدرجة الاولى تحت ظروف استثنائية
    Birinci sınıfa gizlice giren kaçak bir yolcu olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles من المرجح انه تسلل من الدرجة الثالثة إلى الدرجة الاولى
    Olmalı. Bavullarımız Birinci sınıf yük vagonunda. Open Subtitles لابد وانه يوجد, ان حقائبنا فى عربة الدرجة الاولى.
    Hastings, oteldeki aşçı Birinci sınıf kategorisinden mi? Open Subtitles هيستنجز ,هذا الفندق الذى سننزل فيه .. , هل به طباخ من الدرجة الاولى
    60 milyon dolarlık, Birinci sınıf bir film. Open Subtitles فلما من الدرجة الاولى بميزانية 60 مليون دولار
    Miami'ye iki adet Birinci sınıf bilet aldığı ortaya çıktı. Open Subtitles اشترا تذكرتين على الدرجة الاولى الى ميامي
    Ciddi davranış bozukluğu olan Birinci sınıf bir pislikti. Open Subtitles هي حمقاء من الدرجة الاولى مع مشاكل كبيرة في السلوك
    O kız, ciddi davranış bozukluğu olan Birinci sınıf bir pislik. Open Subtitles تلك الفتاة الحمقاء من الدرجة الاولى صاحبة المشاكل السلوكية الشديدة
    birinci sınıfta uçacaksın, limanı üstten gören güzel bir dairen olacak. Open Subtitles شهرين, ولديك حجز من الدرجة الاولى ويمكنك أن تشارك أحدهم في شقة شاهقه تطل على المرفأ
    Hem de birinci sınıfta değil. Open Subtitles وليس عبر الدرجة الاولى للخطوط الجوية الإسرائيلية.
    Kabul etmelisin bizi birinci sınıfta aldırması cidden güzel bir jestti. Open Subtitles يجب ان تعترف,لقد كان لطفا ً منه ان يضعنا في الدرجة الاولى
    Tamam ama şunu söylemem lazım, ben sadece birinci sınıfta uçabiliyorum. Open Subtitles حسنا, لكن يجب ان تعلم انا لا اسافر بالطيارة الا في الدرجة الاولى
    Hatta bazen birinci sınıfta. Open Subtitles وفي عربات الدرجة الاولى في بعض الاحيان
    Bu yılın 22 Ekim'inde sanık, bu şehrin St. Christopher Protestan Episkopal Kilisesi Rahip George A. Lambert'ın ölümünden Birinci derece cinayet suçlamasıyla bölge mahkemesi tarafından tutuklanıp bu mahkemeye sevk edilmişti. Open Subtitles اكتوبر من هذا العام أحيل المتهم الى هذه المحكمة بواسطة محكمة المدينة بتهمة القتل من الدرجة الاولى
    Birinci derece acil vaka. Birimlere ihtiyacım var. Birimlere ihtiyacım var. Open Subtitles حالة طوارىء من الدرجة الاولى انا بحاجة الى وحدات
    1. dereceden psikopat. Sen seversin. Open Subtitles هو مختل عقلي من الدرجة الاولى,أنت ستعجبي به
    Birinci sınıfa gizlice giren kaçak bir yolcu olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles من المرجح انه تسلل من الدرجة الثالثة إلى الدرجة الاولى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus