Okullarda, üniversitelerde, mahkemelerde, gazeteler, televizyonlar Yargıçlar, Anayasa Mahkemesi. | Open Subtitles | في المدارس و الجامعات و المحاكم و الصحف و التلفزيونات في محاكم الصلح و المحاكم الدستورية |
Anayasa Mahkemesi, bunun yasadışı olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | حكمت المحكمة الدستورية بأن الأجراء لم يكن قانونياً |
Çünkü, o dönemde, Almanya Anayasa Mahkemesi; Avrupa Birliği'nin bu yönergesinin, Alman Anayasası'na aykırı olduğu yönünde karar verdi. | TED | لأنه في ذلك الوقت ، قضت المحكمة الدستورية الألمانية بأن تطبيق هذه التوجيهات من قبل الإتحاد الأوربي كان غير دستورياً في القانون الألماني. |
Film endüstrisinden diğerleri, Hollywood Onlusu'nun anayasal haklarına desteklerini sergilediler. | Open Subtitles | آخرون من مجال صناعة الأفلام أظهروا دعمهم للحقوق الدستورية للعشرة |
Bu kadınlar ilk yardımı ve kendi anayasal haklarını öğreniyorlar. | TED | هؤلاء النسوة هنا يتدربن على الاسعافات الاولية ويتعلمن عن حقوقهم الدستورية. |
sonraki 30 yıl boyunca kral gerçekten ölçmeye ve Bhutan'daki mutluluğu yönetmeye başladı. ve ayrıca, bu ülkeyi mutlak monarşiden, Anayasaya dayalı bir monarşiye geçirdi bunu hiç kan dökmeden ve çatışmaya gerek kalmadan yaptı | TED | كملك للثلاثة عشر سنة التالية بدأ هذا الملك بالفعل بقياس و ادارة السعادة في انحاء بوتان متضمنا مؤخرا نقل بلاده من نظام الملكية المطلقة الى نظام الملكية الدستورية دون اراقة دماء او انقلاب |
Anayasaya dayalı devletimizin yerini alan bir Amerikan imparatorluğu." | Open Subtitles | إمبراطورية أمريكية" "لتحل محل حكومتنا الدستورية |
Bu açıkça bir müşteri olarak hakların ihlalidir. yasal hakların tecavüzüdür. | Open Subtitles | إنه إنتهاك واضح لحقوقك كمستهلك، وتعدّياً على حقوقك الدستورية |
"Tüzel kişiliğin" yasal tanımının feshedilmesini sağlayacak bir Anayasa değişikliğinin yapılması. | Open Subtitles | للتحقيق في الفساد السياسي الإقرار بالبنود الدستورية حظر السماح القانوني بـ "خصخصة الشركات". |
Basın özgürlüğü Anayasa ile korunan kutsal bir haktır. | Open Subtitles | حرية الصحافة هي أحد أقدس الحقوق الدستورية (وودورد وبرنستين) (دانيال ألسبرغ) أنا أيضًا أحمي مصادري |
Bu yüzden anayasal devlet konseptinin yayılması bizim yabancı heyetlerimizin çok önemli bir cephesidir. | TED | ولهذا يجب نشر مفهوم الدولة الدستورية وهذا محور هام في مهماتنا الخارجية |
Daha önce mümkün olmayan bir şekilde, bilim devrimleri, Protestan Reformu ve anayasal demokrasilerin mümkün olduğunu gördük. | TED | رأينا الثورات العلمية، والاصلاح الديني البروتستانتي، الديمقراطيات الدستورية صارت ممكنة حيث لم تكن ممكنا من قبل. |
Anayasaya dayalı devletin yerini alan bir Amerikan imparatorluğu." | Open Subtitles | لتحل محل حكومتنا الدستورية |
Pimli Slannen, yasal bir savaşa kolayca sürüklenen bir elf değildir... fakat eşitliğe, özgürlüğe ve insan haklarına meydan okumayla karşılaştığında... bu elf adaletin kılıcını çekecektir. | Open Subtitles | لكن حين يواجه التحدي من أجل المساواة والحرية والحقوق الدستورية, هذا الجني يملك سيف العدالة. |