Sadece, klima yüzünden kalmak istemiyorum. Biraz sıcak oluyor da. | Open Subtitles | ولكن مكيف الهواء تالف هنا ولذلك احصل على الدفء بالكاد. |
sıcaklık hızla düşüyor,Yani kasklarınızı takın ve sıcak kalmaya bakın. | Open Subtitles | ماذا؟ الحرارة تهبط بسرعة الآن فارتدوا خوذاتكم وحافظوا على الدفء |
Ama bu muhteşem ışıklar bile buzulların ıssızlığına bir sıcaklık getiremiyor. | Open Subtitles | و لكن هذه الأضواء الرائعة لا تجلب الدفء لهذا الجزء المتجمد |
"Yemin ederim yaşlı kral karga, efendim sadece ısınmak için yakınlaşmıştık." | Open Subtitles | أقسم لك ياسيدي القائد لقد كنا متلاصقين فقط بحثًا عن الدفء |
Ama onun yapay vücudundan ılık bir tepki hissediyorum. | Open Subtitles | لكني أحس ببعض الدفء في تجاوب جسمها الإصطناعي |
Güneşin soğuk bir günde güvertenin üzerine vurmasını izleyerek, içeriye adım atıp, oraya uzandığımda, vücudumu saran sıcaklığı hissederek. | TED | ألاحظ أن ظهر المركب تشع به شمس داخلية في يوم بارد، أخطو عليها، أمد جسدي هناك، الدفء يغمر جسدي. |
Güneye doğru gidiyor, ölebileceği sıcak bir sokak bulmak için. | Open Subtitles | انه يتجه جنوبا يبحث عن الدفء في الشارع كي يموت |
Çünkü onu sıcak tutumak için biraz çabaladın değil mi? | Open Subtitles | لأنك تعطي قليلا من الدفء الذي يمكنك إليه، أليس كذلك؟ |
Kokulu, lezzetli bir yemektir ve annem soğuk bir günde beni sıcak tutacağını düşünmüştü. | TED | إنه طبق شهي ولذيذ كانت أمي تظن أنه سيوفر لي الدفء خلال اليوم البارد. |
Sınıfımdaki, Marty, bu çocukların bazıları, onlar öyle sıcak ve öyle yetenekliler ki. | Open Subtitles | والبعض من هؤلاء الأطفال في المدرسة، يمتلكون الكثير من الدفء |
Burası epey sıcak oluyor. İçine hiçbir şey giymiyor. | Open Subtitles | . الجو شديد الدفء بالأسفل إنها لا ترتدي أية سراويل |
İklimin sıcak, yiyeceğin bol olduğu güneye gitmek isteyecekler. | Open Subtitles | سيحاولون الطيران للجنوب حيث الدفء والغذاء الوفير |
Bu implant, müziğin o sıcaklık veren kalitesini iletmez. | TED | لا تقوم القوقعة المرزوعة بنقل جودة الموسيقة التي توفر أشياء من قبيل الدفء. |
Buna karşılık, bize sıcaklık ve ışık ve kendine de hayat verir. | Open Subtitles | فى المقابل.. فهى تعطينا الدفء الضياء و الحياه نفسها |
sıcaklık ve manevi temas gibi değerler ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن القيم الأخرى مثل الدفء والتواصل الروحي؟ |
Buraya biraz sıcaklık vermelisin. | Open Subtitles | يجب عليك وضع وسيله تجلب الدفء فى هذا المكان |
Soğumak üzere aşağı düşmesi veya ısınmak üzere büzülmesi için. | TED | لذا تتدلّيان خارج الجسد لتبردان، أو تنكمشان إلى الأعلى للحصول على الدفء. |
Aydınlık bir bahar gününde ılık güneşin altında yürümek, eğlenceli gibi görünebilir, fakat o ılıklık erimeye başlıyor. | Open Subtitles | السير في الشمس الدافئة في سطوع النهار في يوم ربيعي ربما يبدو ممتعًا لكن هذا الدفء بدأ بالتفاني |
Hala o sıcaklığı hissediyorum, bu başarıyı gösterdiğinde çocukta olan o enerjiyi. | TED | أستطيع تحسس الدفء والطاقة التي كان يشع بها ذلك الطفل عندما حقق إنجازه. |
Tekrara ihtiyacım yok. Ama biraz ısınmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكنني لا أحتاج لتلخيصك هذا، بل إلى بعض الدفء |
Ve beni tekrardan lezzetli görünüşünle dolduruyorsun... sıcaklığın... gücün. | Open Subtitles | واملأي عيني من جديد بجمالكِ الفاتن الدفء.. قوتكِ.. |
New York'u terk edeceksin ve Konfor Diyarı'na adım atacaksın. | Open Subtitles | ستغادرين مدينة "نيويورك"، وتدخلين "مدينة الدفء". |
Siz ikiniz dinleyin, hemen eve girin ve ısının. | Open Subtitles | أستمعوا الآن ،أنتم الأثنان أدخلوا إلى البيت لتحصلوا على الدفء |
Hâlâ atan kalbimi ısıttı bu dediğin. | Open Subtitles | إن هذا ليبعث الدفء في أعماق قلبي النابض |
Şöminenin başına git de biraz ısın Bob. | Open Subtitles | اذهب أكثر إلى النار واحصل على الدفء ، بوب |
Siber zorbalık sıcağı sıcağına insan... yumruklamanın yerini aldı. | Open Subtitles | والمتنمرون على الشبكة قد سلبونا الدفء البشري للضرب |
Yazın gölge yapar, kışın insanı ısıtır. | Open Subtitles | جيّدة من أجلِ الظلّ في الصيف وجيّدة من أجلِ الدفء في الشتاء |
Eve gidip biraz ısınalım. | Open Subtitles | سنذهب إلى البيت و نحصل على الدفء |
Tüm dünya ısınabilecek. | Open Subtitles | الدفء للعالم بأسره |