Fakültede psikiyatri bölümünde daimi kadrolu çalışıyor, sinirbilim alanında doktora sahibi. | TED | هي إحدى أعضاء التدريس متولية منصب في الطب النفسي فهي حاصلة على الدكتوراه في طب علم الاعصاب. |
Bugün o genç adam Duke Üniversitesi'nde neromühendislik alanında doktora sahibi bir fakülte üyesi. | TED | ذلك الرجل الشاب اليوم هو حقيقة عضو هيئة تدريس حاصل على الدكتوراه في الهندسة العصبية من جامعة دوك. |
Hani şu senin çıktığın kız, Penelope, doktorasını kızılderi kültürü üzerine yapmıyor muydu? | Open Subtitles | الفتاة التي كنت تخرج معها .. بينلوبي الم تأخذ شهادة الدكتوراه في حظارة سكان امريكا الاصليين ؟ |
-Büyük olan sosyolojide doktora yaptı. -Etkileyici | Open Subtitles | الأكبر يكتب رسالة الدكتوراه في علم النفس |
Hukuk fakültesini si*ir et. Gey olmak üzerine doktora yapacağım! | Open Subtitles | وتباَ لكلية القانون سأحصل على الدكتوراه في الجنس الشاذ |
Sonra Carnegie Mellon'a gittim ve robotik üzerine doktoramı yaptım. | TED | وذهبت إلى جامعة كارنيجي ميلون، حيث حصلت على درجة الدكتوراه في علم الروبوتيّات. |
Mezuniyetten sonra ve astrofizik alanında doktora yapmak istediğimi bilmeme rağmen boşluğa düştüm. | TED | بعد التخرج، وعلى الرغم من سعي للحصول على درجة الدكتوراه في الفيزياء الفلكية، إلاّ أنني واجهتُ صعوباتٍ. |
Sadece bilimadamı da değildii Moleküler Biyoloji alanında doktora yapmıştı. | TED | لم يكن مجرد عالم لقد حصل على الدكتوراه في البيولوجيا الجزيئية |
Bunların yanında, hematoloji alanında doktorası da vardı. | Open Subtitles | إنها فعلاً حصلت على درجة الدكتوراه في أمراض الدم أيضاَ. |
Uygulamalı Fizik alanında doktora yapmış. Yoga yapıyor. | Open Subtitles | و هو حاصل على الدكتوراه في الفيزياء التطبيقية ، و يمارس اليوغا |
Antropoloji alanında doktora yapıyorum. | Open Subtitles | انني احصل على درجه الدكتوراه في الانثربولجيا. |
Bu durumdayken bile 17 yaşında doktorasını yaptı. | Open Subtitles | حتى آنذاك، حصل على شهادة الدكتوراه في سن السابع عشرة. |
Anil Sagdopal adında, doktorasını Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde yapıp... moleküler biyolog olarak Hindistan'ın ileri teknolojiye sahip araştırma enstitüsü TATA'ya geri dönen biri vardı. | TED | كان هناك شخص، [غير واضح] غوبال، حصل على شهادة الدكتوراه في الفلسفة من كالتيك وعاد كعالم أحياء جزيئية في معهد البحوث الهندي المتطور TIFR. |
17'sinde doktorasını tamamladı. | Open Subtitles | الدكتوراه في عمر 17 |
En sonundan paleontoloji dalında doktora yaptı. | Open Subtitles | في نهاية المطاف لقد اكتسب شهادة الدكتوراه في علم المتحجرات |
Düzenbazlık üzerine doktora yaptım adamım. | Open Subtitles | حصلتُ على الدكتوراه في الحصول على المال من أيّ شيء. |
Görünen o ki Steven Fletcher vahşi yaşam biyolojisi üzerine doktora yapıyormuş. | Open Subtitles | إتّضح أنّ (ستيفن فليتشر) لديه درجة الدكتوراه في علم الأحياء البرية. |
- Mikrobiyoloji üzerine doktora yapmış. | Open Subtitles | -تحصّل على شهادة الدكتوراه في علم الأحياء الدقيقة . |
O zamanlar, doktoramı yapmaktaydım, 'Dayatma'(Patronizing) saçmalığından kaçış yolunu bulmaya çalışıyordum hani şu ne yapmanız gerektiğini söyleyen. | TED | كنت أحضّر الدكتوراه في ذلك الوقت، محاولة مني لأهرب من هذه الولاية الجوفاء حيث نملي عليك ما تفعله. |
Birkaç yıl önce, Londra'da doktoramı tamamladıktan sonra, Boston'a taşındım. | TED | قبل بضع سنوات، وبعد حصولي على الدكتوراه في لندن، انتقلت إلى بوسطن. |
Ondan sonra, teorik immünolojide doktoramı yapmak için Hollanda'ya geldim. | TED | بعد ذلك , أتيت إلى هولندا و التي فيها أقوم بدراسة الدكتوراه في علم المناعة النظري. |