Bu gördüğünüz yunusların sonarı. (yunus yankı-konumlama sesleri) Bu tıkırtıları avlanmak ve beslenmek amacıyla kullanırlar. | TED | هذا هو سونار الدلفين تستخدم الدلافين هذه النقرات للصيد والتغذي |
Bazıları yunus ciğeriydi. Bazıları da yunus yağıydı. | TED | بعض العينات كانت كبدة الدلفين. و الآخرى منها كانت شحم الدلفين. |
Çalışma masamda oturup... ...bu marketlerde gerçekten yunus eti ve toksik barındıran etin ... ...balina eti olarak satıldığını bilen tek bir insanın... ...olup olmadığını düşündüğümü hatırlıyorum. | TED | أتذكر عندما كنت أجلس في مكتبي كوني الشخص الوحيد في العالم الذي يعرف أن لحم الحوت الذي يتم بيعه في تلك الأسواق هو بالفعل لحم الدلفين المسمم. |
Fakat en azından düzgünce etiketli,... ...ve artık toksik yunus eti yerine... ...satın alabiliyorsunuz. | TED | لكن على الأقل التصنيف صحيح، و لن تشتري بعد الآن لحم الدلفين المسمم بداله. |
Böylece uzaklaşmış. Birkaç dakika sonra yunus yeniden teknenin yanına gelmiş. | TED | اذا ابعتد عن الدلفين ولكن بعد عدة دقائق وجده بقرب قاربه مرة اخرى |
Bak bu olmadı, şu yunus olayı seni ilginç bir insan yapmıştı. | Open Subtitles | هذا عار، كل أمور الدلفين هذه كانت تجعلكِ مثيرة للإهتمام |
Sen gerçeksin. Ama yunus kostümü biraz tuhaf durmuş. | Open Subtitles | أنت حقيقيه، بالرغم من بدلة الدلفين المستغربة قليلاً |
Delphinus, yunus takımyıldızı; Equuleus, Tay takımyıldızı. - Tanıdık geliyor mu? | Open Subtitles | دلفينوس,الدلفين إيكوليوس,الحصان الصغير هل يبدو ذلك مألوفا؟ |
İskelet çatısı, insanın elinde de yarasanın kanadında da, yunus balığının yüzgecinde de, atın bacağında da aynıydı. | Open Subtitles | الأطار الهيكلى للعظام الذى فى الأنسان، هو نفسة الذى فى جناح الخفاش وزعنفة الدلفين ورجل الحصان |
Menü değil. Birçok kültür yunus eti yemez. | Open Subtitles | ليس القائمة، معظم الثقافات لا تأكل الدلفين |
Az da olsa yunus gibi koktuğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنه اصدر رائحة خفيفة جداً من الدلفين |
Senin için bir yunus kadar pürüzsüz oldum. | Open Subtitles | الأعواد الصينية ليست بمقياس للرجل أنا كسلاسة الدلفين لكي |
Bunu bana bulan kişi bir kutu yunus eti ve büyük kısmı beyaz bir bebek de getirebileceğini söyledi. | Open Subtitles | الشاب الذي اعطاني هذه قال ايضا انه يقدر ان يحضر لي علبة من شرائح لحم الدلفين او طفلا ابيضاً من المقام الاول |
Çok aşağılayıcı, saldırgan ve onca yunus sesini öğrenecek zamanı bulamazsın. | Open Subtitles | انه مهين جداً ، انه عدواني وانت فقط ليس لديك الوقت لتتعلمي كل اصوات الدلفين تلك |
Seni öyle görmek SeaWorld'de yunus penisi görmekten daha korkunçtu. | Open Subtitles | رؤيتك بذلك المظهر كان اكثر رعباًً من رؤية عضو ذلك الدلفين في عالم البحار |
Tek ihtiyacın ufak bir bilgi kırıntısı. yunus Eğitmeninin Kızı? | Open Subtitles | جل ما تحتاجه كَم ٌبسيط من المعلومات "إبنة مدرب الدلفين"؟ |
Hem Dalgıç A, hem de Dalgıç B giyilebilir bilgisayara sahip olacak ve yunus ıslığı, ıslık gibi duyacak, dalgıç da ıslığı, ıslık gibi duyacak suda, ama kemik yoluyla ses iletimi sayesinde aynı zamanda bir sözcük olarak algılayacak. | TED | إذاً، في هذه الحالة، سيمتلك الغواص أ والغواص ب كلاهما أنظمة حاسوبية وسيسمع الدلفين الصافرة كصافرة، أما الغواص فسيسمعها بدوره كصافرةٍ في المياه، لكن أيضاً ككلمةٍ عبر حاسوبه. |
Bu yüzden insansız deniz araçlarımız var, bir tipiyle zaten tanıştınız, yani SARbot, bir kare yunus. | TED | ولهذا السبب لدينا مركبات بحرية بدون طاقم، أحد أنواعها كنتم قد رأيتموه من قبل، ألا وهو الدلفين المربع، الـ SARbot |
Olmasını umduğumuz şey, Yunusun ıslığı taklit etmesi. Ve eğer yosun Dalgıç A'da ise, eğer çalınan ıslık ve istenen buysa, o zaman dalgıç, isteyen yunusa yosunu verecek ve yosunla oynayarak gün batarken mutlulukla ufka doğru yüzecekler. | TED | ما نأمل أن يحدث هو أن الدلفين سيقلِّد الصافرة، وإذا ما كان السارغسوم عند الغواص أ، وإذا ما تم تشغيل صوت صافرة السارغسوم، عندها سيعطي الغواص السارغسوم للدلفين الذي طلبه، وعندها سيسبحان سعيدين حتى غروب الشمس يلعبان بالسارغسوم للأبد. |
Bu bir atkı oyuncak. Görsel ve işitsel sinyali göstermek için, Yunusu klavyeye yönlendirmeye çalışıyorum. | TED | هذا وشاح لعب، وأنا أحاول أن أجذب الدلفين عبر لوحة المفاتيح، لأريها الإشارة المرئية والصوتية |
İp şimdi bende ve dalıyorum. Aslında Yunusun dikkatini çekmeye çalışıyorum, çünkü tıpkı küçük çocuklar gibiler. | TED | فقد حصلت على حبل وأنا أغوص الآن وأحاول أن أجذب انتباه الدلفين لأنها نوعاً ما كالأطفال الصغار |