"الدوك" - Traduction Arabe en Turc

    • Dük
        
    • Duke
        
    • Dükün
        
    • Dükü
        
    • Düke
        
    • Dükle
        
    Saldırının başındaki Dük ise o yarayı hâlâ taşıyordur. Open Subtitles إن كانت الدوك قائد الهجوم , سوف يحمل شرخاً
    - Gitmeliyim. Dük, Kralla acil bir görüşme talep etti. Open Subtitles علي الذهاب , الدوك يطالب بلقائ عاجل مع الملك
    Orada, Dük olan kuzenleriyle akşam yemeği yemek... neredeyse dini bir ayin gibiydi. Open Subtitles تناول وجبة مع الدوك الذى كان يقرِب لهم... كان أشبه بالمراسم الدينية...
    Bow'daki Iron Duke ün yerini yirmi sene önce almıştı. Open Subtitles إنه إشتري سفينة الدوك الحديدية منذ 20 سنة
    Öz annemin hayatının işini araştırmak mı yoksa Damon'la Duke'e gitmek mi? Open Subtitles -أيّ جزء؟ التنقيب بأبحاث أمي، أم الذهاب إلى بلدة (الدوك) مع (دايمُن)؟
    - Elimiz kolumuz bağlı olmasa rezalet prensçikliğine kadar Dükün görkemli kıçını tekmelerdik. Open Subtitles قد نركل مؤخرة الدوك المتباهية طوال الطريق إلى أمارته الصغيرة التافهة
    Ama fazladan tedbir olarak adamlarınızın Dükü hep izlemesini istiyorum. Open Subtitles لكن كإحتياط إضافي أريد من رجالك مراقبة الدوك طوال الوقت
    Ve Düke sert bir misilleme geleceğine ısrar ettin. Open Subtitles ثم قمت بحث الدوك على الرد العنيف
    - Soracak sorularımız var. - Neden Dükle değilsiniz? Open Subtitles لدينا سؤال لك - لماذا لست مع الدوك ؟
    Dük onun bu odadaki en güzel kadın olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الدوك يرى إنها أجمل سيده فى الحفل.
    Dük hazretleri zikzaklı yolları sever. Ama çok iyi bir Hıristiyan'dır. Open Subtitles صديقي الدوك يحب الجدل ، لكنه مسيحي صالح
    Dük hazretleri zikzaklı yolları sever. Ama çok iyi bir Hıristiyan'dır. Open Subtitles صديقي الدوك يحب الجدل ، لكنه مسيحي صالح
    Dük veya Kralı ziyarete gelen başka biri içindir. Open Subtitles إنه فقط الدوك أو غيره يزور الملك
    Dük, Paris'teyken onu farklı bir hapishaneye nakletmek akıllıca olabilir. Open Subtitles ربما من الحكمة نقله إلى سجن مختلف " بينما الدوك في " باريس
    Dük, Fransa'da olduğu sürece güvenliği bizim sorumluluğumuzda. Open Subtitles طالما الدوك في " فرنسا " , سلامته الآن مسؤوليتكم
    Bana hep Ace ya da Duke denmesini istemişimdir. Open Subtitles دوما اردت ان أنادى ب الآس او الدوك
    Duke'lar kasabada silahlı bir şekilde devriye geziyor. Open Subtitles جماعة الدوك أغرقوا المدينة بالمسدسات
    Koç Horton "The Duke"ü çağırıyor. Open Subtitles و (هورتون) لا يضيع أي وقت (إنه ذاهب لإحضار (الدوك
    Emirlerimin Dükün eline geçtiğini, adamlarımın ihanete uğrağını biliyorlar. Open Subtitles أن أوامري وقعت بين يدي الدوك وأنا رجالنا خدعوا
    Kahverengi bir üniforma al Dükün Tiyatrosu'nda bana rapor ver. Open Subtitles -إشتري بدلة بنية و تعالي إلي في مسرح الدوك
    Emirlerimiz Dükün eline nasıl geçti? Open Subtitles كيف وصلت تعليماتنا بين يدي الدوك ؟
    5 yıl önce bir Silâhşör birliği Dükü tahttan indirmek ve oğlunu tahtta oturtmak için Savoy'a gönderilmişti. Open Subtitles قبل سنوات خمس , فرقة فرسان " أرسلت إلى " سافوي لخلع الدوك ووضع إبنه القاصر في مكانه
    Gecikmek tam da bir Düke göre. Open Subtitles إنها عادة الدوك التأخر
    - İkinizin Dükle olması gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يجب أن تبقى مع الدوك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus