Dinle, ülke yeniden eski haline dönecek. Her şey daha iyi olacak. Söz veriyorum. | Open Subtitles | إستمعي، الدوله ستجلب وظائف مرة أخرى الأمور حتماً ستتحسن، أعدكِ |
Sadık yardımcım orda Sauvage'ın bu ülke için kurduğu... hain planlarını gösteren bir DVD ile duruyor. | Open Subtitles | مساعدي المخلص مستعد لعرض القرص و الذي يعرض خطه سوفاج بشأن هذه الدوله |
Beni affedin, Prenses fakat sıkıcı devlet işleri çağırıyor tabii annenizi de. | Open Subtitles | إغفري لي، يا أميرة، لكن شؤون الدوله السخيفه تنادي. كما تنادي أمك. |
devlet işleri için çok erken canımı sıkıyorsun. | Open Subtitles | هذا مبكر جدا على شئون الدوله أنت جعلتنى فى حاله مزاجيه سيئه |
Bu tam da, bu ülkenin ihtiyacı olan bir şey, ama... | Open Subtitles | انا اعنى انه بالضبط النوع من الاشياء الذى تحتاجه هذه الدوله |
Adaletin hala işlediği bu büyük ülkede yaşamaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انا فخور اننى اعيش فى هذه الدوله التى فيها العداله مازالت موجوده |
Ron, onlar eyalet denetçileri. Buraya yakıp yıkmak için gelecekler. | Open Subtitles | رون مدققين حسابات الدوله هم هنا ليدمروا ويقضوا على امال اعاده البناء |
Sadece izle! Bu ülke birkaç yıl içinde bana boyun eğecek. | Open Subtitles | وفي السنوات القليله القادمه سأغزو هذه الدوله |
Bizi korumak için kendisini feda etti. Hepimiz için, sadece bu ülke için değil. | Open Subtitles | لقد ضحى بنفسه لينقذنا كل منا , ليس فقط هذه الدوله |
Çünkü, bu ülke için yaptığın onca şeyden sonra babanı bulmayı, Bilgisayar'ı kafandan çıkarmayı ve normal bir hayat sürmeyi hak ediyorsun. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | لأن ، بعد كل شيء فعلته لهذه الدوله ، أنت تستحق ان تجد والدك لتخرج التداخل من رسك وتحضى بحياة طبيعية |
Sana bir şey söyleyeyim, bu ülke bandanalar üzerine kuruldu. | Open Subtitles | دعنى أخبرك شيئا هذه الدوله قد بنيت على المناديل |
Kamu kuruluşlarının özel sektör tarafından... çalıştırıldığı hiçbir ülke bilmiyorum! | Open Subtitles | انا لا اعرف اين توجد الدوله كل شركه من شركات المرافق العامه تسير وفق نظام خاص |
Ziyarete gelen devlet başkanlarını korumakla görevliyiz. | Open Subtitles | إننا مسئولين عن زيارات الرؤساء إلى الدوله |
Ayı avcılığı katı bir şekilde devlet tarafından kontrol ediliyor. | Open Subtitles | جميع عمليات اصطياد الدببه تنظم بدقه من جانب الدوله. |
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına ne oldu? | Open Subtitles | مهما يكن الذى حدث فى انفصال الكنيسه عن الدوله ؟ |
devlet denetimindeki bu talimat hakkında bir sorunun varsa amirine bizzat ben bildiririm. | Open Subtitles | سأتصل برئيسك بنفسى إذا كانت لديك مشكله فى إتباع قوانين وتوجيهات الدوله |
Oradan içeri ilk girdiğimde ülkenin iyiliği için çalıştığını sandığım yabancıları görünce vatanseverliğim kabarmıştı. | Open Subtitles | فى أول مره مشيت هناك محاطه بالغرباء الذين ظننتهم يعملون لصالح الدوله |
ülkenin %97'sine yayılmış olmamıza rağmen biz gidip %3'lük bölümü buluyoruz. | Open Subtitles | نسبة التغطيه داخل الدوله 97 بالمئه والآن وصلت لـ3 بالمئه |
Cheerios'ları kendi yarışmaları için ülkenin her tarafına uçuracak bütçemiz var ama. | Open Subtitles | لكن لدينا الميزانيه الكافيه لنحلق بالمشجعات حول كل الدوله لمسابقاتهم؟ |
Nazilerin Führer'i fethettiği ülkede, ele geçirilmiş kentlerdeki askerlerinin arasında kısa bir gezinti yapıyor. | Open Subtitles | الدكتاتور النازى يقوم برحله سريعه فى الدوله المُحتله بين الجنود فى المدن الأسيره |
Bu ülkede, kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna karar veren doğru dürüst, hukuka uygun yargılama olurdu. | Open Subtitles | إجراءات مناسبه لهذه الدوله يتم على اساسها الحكم مإذا كنت مذنبا ام لا |
Millet. Buraya Indianapolis'ten, eyalet bütçe ...ofisinden geldik. | Open Subtitles | نحن مرسلون هنا من مكتب الميزانيه في الدوله في انديانا |
ülkedeki sağlık kuruluşları, suçlulardan organ toplama işinden hiç rahatsız olduğunu veya açıkça karşı olduğunu beyan etmedi. | Open Subtitles | لم تعرب الجمعيه الطبيه فى الدوله قط عدم الراحه او العداء الصريح لاعمال حصاد الاعضاء من المدانين. |