Şu Büyük Dörtlü işi bütün Uluslararası topluluğu diken üstünde tutuyor. | Open Subtitles | اعمال الكبار الأربعة هذه جعلت المجتمع الدولى بأكمله على حافة الهاوية |
Uluslararası hukuktaki engellerden sorumlu olan ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست مسئولاً عن تعقيدات القانون الدولى |
Bu da ekibimizin Uluslararası oluşumuna uyuyor. | Open Subtitles | هذا يبقينا مع التكوين الدولى لهذه التجهيزات |
Havaalanı polisi? Hala bekliyoruz. Ama İnterpol hala onun Tripolide olduğunda ısrarlı. | Open Subtitles | ما زالو منتظرين ولكن البوليس الدولى يصر على انه موجود فى تريبولي |
Heinrich Gerhard, Ulusal Güvenlik. Evet, meşhur Ulusal Güvenlik. Afedersiniz ? | Open Subtitles | السيد جيرارد, من أمن الولاية, نعم, امن الدولى السئ السمعة عفوا ؟ |
Uluslararası İlaç Hesabıyla birlikte çalışan ajansımız yılda 100 milyondan fazla kazanıyor. | Open Subtitles | إن وكالتنا ، ذات الحساب الدولى للعقاقير تحقق أكثر من مئة مليون سنوياً |
Isabella ve benim birlikte bir Uluslararası Klip Ödülü vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | انا وايزابيلا من المفترض ان تقدم لنا جائزة فى المهرجان الدولى للموسيقى المصورة |
Büyük olasılıkla, Uluslararası Müzik Ödül Töreni'nde ona ikizi gibi benzeyen İtalyan pop yıldızı Isabella'yı taklit ediyordur. | Open Subtitles | من الممكن ان تكون بالمهرجان الدولى لجوائز الموسيقى المصورة كبديلة عن النجمة المشهورة التى تشبة ليزى كثيرا |
Vaughan'a ilk rastladığımda Uluslararası bir trafik... sistemleri şirketinde uzmandı. | Open Subtitles | عندما قابلت فوجهان للمرة الأولى كان يعمل أخصائياً فى نظام المرور الاليكترونى الدولى قائدو سيارات السباق اليوم .. |
Ölümüyle ilgili haberler Uluslararası toplumda şok etkisi yarattı. | Open Subtitles | أرسل خبر موتة موجة أهتزاز للمجتمع الدولى |
Yaptığı şerefsizliğe ek olarak, bu Uluslararası suçluya, milyonlarca dolar para ödenecekti! | Open Subtitles | ولإضافة الاهانة فان ملايين الدولارات كانت مدفوعة الى هذا المجرم الدولى |
Uluslararası taşımacılık yapan gemiler buraya mı geliyor abi? | Open Subtitles | هل تأتى المراكب التى تقوم بالنقل الدولى إلى هنا؟ |
Sana Murphy ve Ortaklarının Uluslararası Kağıt Havalimanını takdim ediyorum. | Open Subtitles | سوف اعطيك ميرفى وشركاة المطار الورقى الدولى |
Bütün taksi şoförlerini sorgulayın. Ben de bunu Uluslararası hatta yerleştireceğim. | Open Subtitles | قم بإستجواب جميع سائقى التاكسى وسأبقى على إتصال بالبوليس الدولى |
Efendim, SEAL Birliği'nin kılığını değiştirir Incheon Uluslararası Havaalanı'na sokar oradan kiralanan bir ticari uçağa bindirip uçurur ve sivil trafiğe karıştırabiliriz. | Open Subtitles | سيدى يمكننا فقط ان نخفى الفريق يمشوا يمينا عبر انشوم الدولى ونجعلهم كطيارين مدنيين ونقلع |
Ve Uluslararası camianın bana ne yapıp ne yapmayacağını görmeye de maçanız sıkmaz. | Open Subtitles | لتروا ماذا سيفعل المجتمع الدولى إزائى أو ماذا لن يفعل |
Biliyor musun, tüm bunlar açığa çıktığında, ortalık Uluslararası inkar ve olayın üstünü örtme fırtınasına bürünecek. | Open Subtitles | فسيكون هناك عاصفة من الإنكار الدولى و التغطيات لما حدث |
Uluslararası sınıra varınca, bildireceğiz. | Open Subtitles | ، و سنعبر الخط الدولى . و نتصل بخفر السواحل |
Bende İnterpol'a bir teşekkür raporu yazarım yardımınız için madalyalarınız sizi evde beklemiş olur | Open Subtitles | 39,063 ثم بعد ذالك سوف اكتب تقرير جيد عنك للبوليس الدولى سوف يساعدك سوف تكون هناك من المحتمل ميداليات |
Interpol'e bütün yeraltı iş yapanların listesini verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيت البوليس الدولى كل أسماء تجار السوق السوداء |
- Ulusal gazete için röportaj yapmak ister... | Open Subtitles | كنت اتسائل عن أمكانية عمل حديث صحفى معك للأعلام الدولى |
Commerce Bank International'den yüz milyon tutarında para transferi. | Open Subtitles | تم نقل مائة مليون دولار لحسابه من البنك التجارى الدولى |