İşleri yoluna koymalılar, ideoloji, Din ve etnisiteyi bir kenara koymalı ve şehirlerini birbirlerine yaklaştırmalıdırlar. | TED | يجب ان يسيروا الامور يجب ان يضعوا الايدولوجية و الدين و الانتماء العرقي جانبا و يبنوا مدنهم معا |
Din ve Monarşi ebedi ülkemizin iki dayanağıdır ve Batı Hristiyan uygarlığının. | Open Subtitles | الدين و النظام الملكى هما الدعامتان الأساسيتان لوطننا الخالد و للمدنيه الغربيه المسيحيه |
Yüzyıllarda, Din ve bilim birbirinin düşmanıydı. | Open Subtitles | على مر العقود كان الدين و العلم عدوين لدودين |
David eskiden sürekli "Kilise ve Devlet" derdi. | Open Subtitles | دايفيد)، أعتاد على قول هذه) "الكلمات "الدين و الدولة |
Kilise ve Devlet. | Open Subtitles | الدين و الدولة |
ASMI de bir kilise değil. Din ve sigortacılık ayrı şeyler. | Open Subtitles | و هذا المعرض ليس بالكنيسة هنالك فرق كبير بين الدين و شركات التأمين |
Din ve hayatın anlamı hakkında tartışmak. | Open Subtitles | كانت وحدتنا عن الدين و معنى الحياة |
Din ve sıkıca kilitlenmiş bir kapı. | Open Subtitles | الدين و باب محكم الغلق أيضاً. |
Belediye başkanı ve emniyet müdürü Din ve cemaat liderleriyle Al-Khoei İslam Merkezi'nde buluştu. | Open Subtitles | العمده و مفوض الشرطه تقابلا مع قاده الدين و المجتمع فى مركز (الخوى)الاسلامى |