Ve bu dioksin hayvanın yağında birikir. | Open Subtitles | وذلك الديوكسين سيتراكم كدهون الذي يتضمن الحليب واللحم |
Bu da hayvanın etini veya sütünü tüketen bir kimsenin aynı dozda dioksin alması demektir. | Open Subtitles | وأي واحد يأكل مِن اللحم ومنتجات الألبان سيحصل على تلك الجرعة من الديوكسين |
Birincisi dioksin plasentadan anne karnındaki cenine geçer. | Open Subtitles | الأولى هي بمرور الديوكسين عبر المشيمة إلى الجنين النامي، |
Bilinen en zehirli insan yapımı kimyasallar olan dioksinler birçok hastalığa yol açıyorlar. | Open Subtitles | الديوكسين هي أكثر الكيماويات الصناعية سُـمّية. معروفة علمياً بتسبّبها بكل أصناف المشاكل. |
PCBler 70'lerden beri yasaklı fakat dioksinler olarak çevrede varlıkları sürüyor. | Open Subtitles | تمّ تحريم ثنائي الفينيل متعدد الكلور منذ السبعينيات لكنها ما تزال في البيئة، الديوكسين. |
dioksin seviyesi trilyonda 5,600 kadar. | Open Subtitles | كانت مستويات "الديوكسين" 5600 جزء من التريليون |
dioksin düzeyleri çok yüksekmiţ. | Open Subtitles | قرأت لديهم مستويات مجنونة من الديوكسين. "الديوكسين: |
Hamid kardeşinin dioksin yaptığını öğrendiği için öldürüldü. | Open Subtitles | - نعم )حميد) لابدّ أنّه قتل عندما وجد شقيقه يصنع مادة "الديوكسين" |
2 litre dioksin'li bombanın tesir alanı ne kadardır? | Open Subtitles | ...ما هو معدل صنع قنبلة معبأة،لنقول لترين من مادة "الديوكسين"؟ |
Bak, dioksin zehirlenmesinden dolayı yürümekte zorlanıyor. | Open Subtitles | "إنّه يمشي بتعب من "الديوكسين |
İçinde dioksinler, BPA'lar var. | Open Subtitles | المياه في قارورات الديوكسين |