Borç konusunda tavsiye verirken kendin bataktan kurtulamıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تنصحين الناس عن الدَين و بؤبؤا عيناكِ عليه |
Borç sana, sadece sana ait. | Open Subtitles | هذا الدَين على عاتقك.. وحدكُ فقط |
Borç, kendimizi öldürmeyelim diye söylenmiş bir bahane sadece. | Open Subtitles | الدَين مجرد عذر حتى لا ننتحر |
Hayatımı seninki için riske attım. borcunu ödeme vakti geldi. | Open Subtitles | لقد جازفتُ بحياتي لأجلكَ و حان الوقت لكَ لتردّ ذلكَ الدَين |
Bana kendi paramla borcunu geri ödediğinin farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | تدرك أنك تردّ لي الدَين بمالي، صحيح؟ |
- Borç hayatını aldı. | Open Subtitles | الدَين أخذ حياته |
Bay Shioma borcunu ödemen için sana bir aydan fazla zaman tanıdı. | Open Subtitles | السيد (شيوما) أعطاك أكثر من شهر للتصرف بالشكل الجيد بخصوص الدَين لكن الوقت إنتهى |
Fritton'ların 420 yıllık borcunu tahsil etmeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئتُ لتوّي لأخذ الدَين الذي تدينون لنا به يا آل (فريتون)... لمدّة أربعمائة وعشرون سنة أو أكثر... . |