Bir kamp alanı. Burada atom parçalamak mümkün müdür ki? | Open Subtitles | هذا موقع مخيّم أتظنّ أنّه ممكن حتّى تقسيم الذرّات هنا؟ |
Böyle bir bomba yapmak için, reaksiyonun aynı anda milyonlarca atom içinde meydana gelmesi gerekir. | Open Subtitles | لبناء قنبلة كهذه، يجب أن يحدث تفاعلٌ بين ملايين الذرّات المتعدّدة في آنٍ واحد. |
atomları anlamaktan çok daha zor bir çağ atomu kontrol etmeye başladık. | Open Subtitles | حيث وصلنا لعصر نقوم بأكثر من مجرد فهم الذرّات .بدأنا بالسيطرة عليها |
Ancak bu atomları doğru dizince sert, temiz elmas gibi bir yapı oluşur. | Open Subtitles | لكن إذا ترتّب تلك الذرّات نفسها بشكل صحيح، تحصل على ماسة قوية،نقية، متلألأة |
Çalışma hayatımın merkezini, atomların en derin sırlarının ve çekirdeklerinin incelenmesi oluşturmuştur. | Open Subtitles | دراسة أعماق أسرار الذرّات وأنويتها ظلّت في قلب حياتي العمليّة |
Bir grup heykeltraşın atomlardan oluşmuş bir ağ örgüsü içinde olup malzemeleriyle şekil verebildiklerini düşünün. | TED | تخيّل لو بإمكان مجموعة من النحاتين الدخول في شبكة من الذرّات والنحت بإستخدام موادهم. |
Onların tamamen anti atomlardan yaratıldığını görürüm Tek bir atomun içinde olan | Open Subtitles | إذا نظرت إلى الذرّات التى صُنعْت أنا منها، فإنها كانت لتبدو مُماثِلة ، لو أننى صُنعْت من الذرّات المُضادّة. |
atomlar dağılırken de enerji yayıyorlar. | Open Subtitles | كلّ تلك الذرّات تتمزّق إربا إربا، إصدار الطاقة. |
Atomik ölçülerde, atom altı parçacıklar, önceden olduğu yerde olmayabilir, bulunacağı yerse sonsuz sayıda olabilir... | Open Subtitles | على مستوى الذرّات والجزيئيات الفرعية يمكن أن تكون المادة في أماكن عديدة في آن واحد |
Çapı ise sadece 50 atom genişliğinde... ve tüp binlerce atom uzunluğunda. | Open Subtitles | وقطرها يبلغ حوالي 50 ذرّة وهذه الأنابيب يمكن أن تكون بطول بلايين الذرّات |
Şey bu molekülün yapısına ve içinde ne kadar atom bulunduğuna bağlıdır. | Open Subtitles | من الواضح ان ذلك يعتمد على التركيب وعدد الذرّات في الجزيئ |
Bu "boşluk" odasında, az sayıda atom vardır. | Open Subtitles | محتوى داخل غرفة الفراغِ هذه عدد صغير من الذرّات. |
Dünya üzerinde bulunan atom sayısından daha fazla sayıda olası satranç oyunu vardır. | Open Subtitles | هُناك الكثير من ألعاب الشطرنج المُحتملة أكثر من الذرّات في الكون. |
Dünya üzerinde bulunan atom sayısından daha fazla sayıda olası satranç oyunu vardır. | Open Subtitles | هُناك الكثير من ألعاب الشطرنج المُحتملة أكثر من الذرّات في الكون. |
Tüm bunlar ışığın atomları nasıl etkilediği ile alakalı. | Open Subtitles | أو أوراق خضراء كل هذا يعتمد على كيفية تفاعل الضوء مع الذرّات |
Eğer bu atomları ustalıkla kullabilirsek, dünyanın nasıl göründüğünü anlayabiliriz. | Open Subtitles | وإذا استطعنا التعامل مع تلك الذرّات يمكننا السيطرة على شكل العالم بالنهاية |
Bazı istikrarsız atomları ışık hızında parçalamaya hazır mıyız? | Open Subtitles | جاهزون لتحطيم بعض الذرّات ببعضها عند سرعة الضوء؟ |
atomların nükleer titreşimlerinin ölçümlerinde, bu saatler saniyede 9 milyar kere tikliyor.. | Open Subtitles | تقيس ذبذبات الذرّات النوويَّه . مرَّه فى الثانية تسعة مليارات و تُتَكتِك هذه الساعه |
Vücudumuzdaki atomların hepsi | Open Subtitles | معظم الذرّات فى جسدنا مكونه من نواة و إلكترونات، |
Eğer solucan delikleri varsa atomlardan bile daha küçüklerdir. | Open Subtitles | إن كانت موجوده فعلاً فالثقوب الدّوديّة أصغر من الذرّات |
biliyoruz ki vücudumu hareket ettirirsem, trilyonlarca atomu hareket ettirmiş olurum fakat bir atomun hareketi böyle bir şey... bu...bu büyüleyici bir şey... bugün tek bir atomu kolaylıkla etkileyebiliyoruz. | Open Subtitles | تعلمون، بكل مرة أحرك جسدي أحرك تريليونات من الذرّات لكن لرؤية ذرّة واحدة تتحرك بمثل هذه الطريقة إنها... |
Şimdi onu sıkmay başlayın ve öylesine şıkıştırın ki atomlar bile içlerine çöksün. | Open Subtitles | إبدأؤا بسحقه الآن تابعوا سحقه إلى أن يمسي مرصوصاً بشكل محكم جداً لدرجة انهيار الذرّات بحدّ ذاتها |