sen güçlü, kendine güvenen bir kadınsın sigaraya ihtiyacı olmayan. | Open Subtitles | انتى الان قوية ,امرأة واثقة من الذى لا يحتاج للتدخين |
Sen güçlü, kendinden emin bir kadınsın sigaraya ihtiyacı olmayan. | Open Subtitles | أنتى إمرأة قوية واثقة من الذى لا يحتاج الى سيجارة |
Bazen bunun farkında olmayan tek kişi senmişsin gibi geliyor. | Open Subtitles | أحيانا أعتقد أنه أنت الشخص الوحيد الذى لا يعرف هذا |
Gerçek şu ki, belki de güven olmayan kişi bendim. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة كانت أنني أنا الذى لا يمكن الوثوق فيه |
19 Haziran'da, sağı solu belli olmayan İngiliz Kanalı tekrar patladı. | Open Subtitles | فى 19 يونيو، تدهورت حالة الطقس فوق القنال الأنجليزى الذى لا يمكن التنبؤ بتقلباته |
Zihinsel engelli olduğunun bile farkında olmayan bir zihinsel engelli gibi. | Open Subtitles | إنه مثل المريض العقلى الذى لا يعلم أنه مريض عقلياً |
Ahlâk anlayışı olmayan biri, özgür biridir. | Open Subtitles | فالرجل الذى لا يرتبط بأخلاقيات هو رجل حر |
Sen güçlü kendine güvenen bir kadınsın sigaraya ihtiyacı olmayan. | Open Subtitles | أنتى امرأة قوية واثقة من الذى لا يحتاج للتدخين |
Güçlü kendine güvenen bir kadın sigaraya ihtiyacı olmayan. | Open Subtitles | إمرأة قوية واثقة من الذى لا يحتاج للتدخين |
Korkusu olmayan adam. Galiba korktuğun bir şey buldum. | Open Subtitles | الرجل الذى لا يخاف يبدو أننى وجدت شيئا تخاف منه |
Bizimle hiç bir alakası olmayan sadece benimle ilgili, bu tek sırrı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب هذا فقط الذى لا يخصنا كثنائى، هذا لى فقط |
Diğer insanlarda olmayan ruhani bir antene sahiptim. | Open Subtitles | عندي هذا الهوائي الروحي الذى لا يوجد عند الناس. |
Yaptığım tek şey kendine bile hayrı olmayan bir çocuğa yardım etmeye çalışmak. | Open Subtitles | أول شىء قمت به هو مساعدة الصبى الذى لا يستطيع مساعدة نفسه. |
Kılıcı olmayan, savaşmayı bilmeyen bir samurayın yaşamaması daha iyi olur. | Open Subtitles | الساموراى الذى لا يحمل سيف ولا يحارب ,ربما يموت |
Elimizde olmayan tek şey zaman. O yüzden ikinize de ihtiyacım var. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى لا نملكه هو الوقت ولهذا أنا أحتاجكما معاً |
Ama elimizde olmayan şey sıradan Amerikalıyla konuşabilen bir adam. | Open Subtitles | لكن الذى لا نملكة هو شخصٌ ما يصلُ كلامه للأمريكيين العاديين.. |
O pis kısa mesajlarını mı sana ait olmayan Gucci elbiseyi mi o homoseksüelini mi. | Open Subtitles | عن رسالتك الجنسية القذرة ؟ أم عن ذلك الفستان الغالى الثمن الذى لا يخصك؟ |
Seattle'daki sübyancı olmayan tek adam odur. | Open Subtitles | أنه يعتبر الشخص الوحيد فى سياتل الذى لا يستغل الأطفال جنسياً |
Elimizde olmayan tek şey zaman. O yüzden ikinize de ihtiyacım var. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى لا نملكه هو الوقت ولهذا أنا أحتاجكما معاً |
Tamam, buraya ait olmayan benim. | Open Subtitles | حسناً، أنا الوحيد الذى لا ينتمى الى هنا. |