Bu da bugüne kadar yardım ettiği herkesin aslında size şükran borçlu olduğunu gösterir. | Open Subtitles | مما يعني أن كل الناس الذين ساعدهم منذ بدأ عمله معنا مدينون لكِ بالعرفان |
Çok cömert biri ve bize yardım edecek olanaklara sahip. Gücü yeterken babamın yardım ettiği onca insanı düşünsene. | Open Subtitles | لديها قلب سخي والوسائل المناسبة لمساعدتنا، فكّر بكل الناس الذين ساعدهم أبونا لمّا كان قادرًا على ذلك. |
Ve yardım ettiği insanlara gerçekten faydası dokunuyordu. | Open Subtitles | و بالتأكيد أثر في الناس الذين ساعدهم |
Ve Eli'nin, yıllarca yardım ettiği herkes bu son yolculuk için, oraya geldi. | Open Subtitles | السّبت." "وكلّ الناس الذين ساعدهم (إيلاي) على مرّ السنين" "أتوا لإلقاء نظرتهم الأخيرة." |