Cezalandırılmayı hak eden birini nasıl affedersin? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ مسامحة هؤلاء الذين يستحقون العقاب ؟ |
İkinci bir şansı hak eden bizim gibi insanlara yardım ediyorum. | Open Subtitles | أنا أساعد الناس أمثالنا الذين يستحقون فرصة ثانية |
Bundan böyle sadece burada olmayı hak eden öğrencileri görmek istiyorum. | Open Subtitles | من الأن فصاعدًا، أريدُ رؤية الطلاب الذين يستحقون أن يكونوا هُنا فحسبْ. |
Sadece layık olan yüzde üç. | Open Subtitles | فقط الـ 3 بالمئة الذين يستحقون ذلك |
Yardıma layık olan erkekler. | Open Subtitles | الرجال الذين يستحقون المساعدة. |
Bazen tehlikeli oluyorum ama sadece hak edenlere karşı. | Open Subtitles | أكون احياناً خطيرة , ولكن فقط تجاه أولئك الذين يستحقون . |
Bu yerde kendilerine verilenlerden çok daha fazlasını hak eden bir sürü insan vardır. | Open Subtitles | فى هذا المكان, تقابلين العديد من الاشخاص الذين يستحقون افضل مما حدث لهم. |
Ölümü hak eden senin gibi değersizleri bile. | Open Subtitles | ولا حتى الحثالة أمثالك الذين يستحقون ذلك |
Daha iyisini hak eden insanların başına gelen bir şeysin sen. | Open Subtitles | انت شيئا ما يحدث للأشخاص الذين يستحقون افضل |
Yaşamayı gerçekten hak eden insanlar için ne kadar işe yaracağını bir düşün. | Open Subtitles | فكر في النفع الذي ستسديه للناس الذين يستحقون الحياة فعلًا. |
Ama ölmeyi hak eden bir orospu çocuğunu temizlemek sorun öyle mi? . | Open Subtitles | لكن قتل بعض الحمقى الذين يستحقون.. |
Çünkü sadece hak eden insanları öldürüyorsun. | Open Subtitles | ﻷنك تقتل الأشخاص الذين يستحقون الموت |
Sadece layık olan yüzde üç, sadece en iyiler Süreç'i geçecek. | Open Subtitles | فقط الـ 3 بالمئة الذين يستحقون الفوز فقط الأفضل بينكم سينجحون في هذه (العملية) |
Ben sadece hak edenlere bunu yaparım. | Open Subtitles | أخدع الناس الذين يستحقون ذلك |